Altı kez dünya snooker şampiyonu olan ve eşinin sivri saç çizgisi ve belirgin dişleri nedeniyle sevgiyle "Drakula" lakabını takan Ray Reardon, eşi Carol'ın doğruladığı üzere 91 yaşında kanserden öldü .
Güney Galler'deki Tredegar'da doğan Reardon , 1970'lerde snooker'a damga vurmuş ve dokuz yıllık bir dönemde altı dünya şampiyonluğunun tamamını kazanmıştı; bunlara 1973-76 yılları arasında kazandığı dört şampiyonluk da dahildi.
Son Dünya Snooker Şampiyonası zaferi, etkinliğin ilk kez Sheffield'daki Crucible Theatre'a taşınmasından sadece bir yıl sonra, 1978'de, 45 yıl ve 203 günlükken geldi - bu onu o dönemde tarihin en yaşlı dünya şampiyonu yaptı. Bu rekor, yalnızca Reardon'ın bir noktada koçluk yaptığı bir oyuncu olan Ronnie O'Sullivan tarafından 2022'de kırıldı.
Saygı duruşunda bulunan üç kez dünya şampiyonu Mark Williams, "Ray, Galler'in gelmiş geçmiş en iyi sporcularından biri ve en iyi snooker oyuncusudur.
"Birçoğumuzun oynamaya başlamasının nedenlerinden biri o. Alex Higgins, Jimmy White ve Steve Davis ile birlikte snooker'ı haritaya koydu. Şu anda oynayan herkes onlara çok şey borçlu çünkü oyuna popülerlik getirdiler. O gerçek bir ilham kaynağı."
1980'lerin ortalarında snooker'ın popülerlik kazandığı dönemde, Galli bu sporun saygı duyulan yaşlı bir devlet adamıydı. Crucible'daki unutulmaz 1982 dünya finalinde uzun zamandır rakibi olan Alex "Hurricane" Higgins'e yenildi ancak aynı yıl, 50 yaşında Profesyonel Oyuncular Turnuvası finalinde Jimmy White'ı yenerek bir sıralama etkinliğini kazanan en yaşlı oyuncu oldu - bu rekor günümüze kadar geldi.
Reardon ve Alex Higgins arasındaki rekabet, kişiliklerin ve tarzların çatışmasıydı ve iki Dünya Snooker Şampiyonası finalinde karşı karşıya geldiler
1983'te Galler Profesyonel Şampiyonası ve Uluslararası Ustalar olmak üzere iki sıralama dışı turnuva kazandı ve sonunda 1991'de profesyonel yarışmalardan emekli oldu. Turnuva oyunlarında hiçbir zaman maksimum 147'lik seriye ulaşamadı ama daha da nadir görülen 146'lık seriye ulaştı.
What a man you were Ray. An absolute animal on the table, and a total gentleman off it. It was an honour to spend time with you whether we played Snooker or Golf - I’ll treasure every minute. Rest in peace pic.twitter.com/W9KH0kKtX0 — Shaun Murphy (@Magician147) Temmuz 20, 2024
Reardon, 1969 yılında snooker'ın Birleşik Krallık'taki renkli televizyonlarda yayınlanmaya başlamasıyla ilk Pot Black turnuvasını kazandı ve 1976-77 sezonunda sıralamalar tanıtıldığında dünyanın ilk 1 numarası oldu ve bu pozisyonunu beş yıl boyunca korudu.
1985 yılında snooker'a yaptığı hizmetlerden dolayı MBE ödülüne layık görüldü ve Galler Açık kupası, 2017 turnuvasından itibaren onun onuruna Ray Reardon Kupası olarak yeniden adlandırıldı.
Son yıllarını Devon'da geçirdi ve Churston'daki golf kulübünün başkanlığını yaptı; 91 yaşında yerel kulübünde yüzyıllık seriye ulaşmayı başardı.
Eşi Sue ile birlikte fotoğraflanan Reardon, 1985 yılında snooker'a yaptığı hizmetlerden dolayı MBE ödülüne layık görüldü
Spor üzerindeki etkisi, ondan ilham alanlar tarafından da ölçülebilir. 1980'lerin tartışmasız baskın gücü Steve Davis, Reardon'ı 1975'te Pontins'te oynarken izlemiş ve o zamanlar 43 yaşında olan oyuncunun oyununun bazı yönlerini kendi oyununa dahil etmişti. Bunlar arasında isteka topuna vurmadan önce kısa bir duraklama, vuruşa genel yaklaşımı ve Reardon'ın masanın etrafında hareket etme biçimini taklit ederek özel olduğunu düşünmesi yer alıyordu.
Reardon, 2004 dünya şampiyonasından önce, O'Sullivan'a psikolojik ve taktiksel yardımda bulunarak, çoğunlukla güvenlik oyununa odaklanarak akıl hocalığı yaptı. "Rocket", o yıl finalde Graeme Dott'u 18-8 yenerek ikinci dünya şampiyonluğunu kazandı ve kazanan konuşmasında Reardon'a teşekkür etti. İkisi, hayatının geri kalanında sıcak bir ilişki sürdürdü. O'Sullivan daha sonra, "Ray Reardon, oyuna hiç bilmediğim bir taraf getirdi," diyecekti ve Reardon'ı kariyerindeki en etkili üç kişiden biri olarak gösterecekti. "Bunu öğrendim ve şimdi takdir ediyorum ve çok kullanıyorum."
1932'de Monmouthshire'daki Tredegar kömür madenciliği topluluğunda doğan Reardon, sekiz yaşındayken amcası tarafından bilardo sporlarıyla tanıştırıldı ve başlangıçta İngiliz bilardosuna odaklansa da snooker'a olan yeteneği ortaya çıktı. 1949'da News of the World amatör şampiyonluğunu kazandı ve uzun yıllar boyunca başarılı bir amatör kariyeri oldu.
Başlangıçta Ty Trist Kömür Madeni'nde madenci olarak çalıştı ve madencilik yaparken ellerini snooker için korumak amacıyla beyaz eldivenler giydi. Ancak 1960'ta üç saat boyunca bir kaya düşmesinin altında kaldıktan sonra kariyerini değiştirerek polis oldu ve sınırı geçip Stoke'a taşındı. 1967'de 34 yaşındayken profesyonel oldu ve 1969'da BBC tarafından yayınlanan bir dizi tek karelik maç olan ilk Pot Black turnuvasındaki zaferi onu öne çıkardı.
1970'te finalde John Pulman'ı 37-33 yenerek altı dünya şampiyonluğunun ilkini kazandı ve 1976 finalinde Higgins'e karşı 27-16'lık tatmin edici bir galibiyet de dahil olmak üzere on yıllık bir snooker hakimiyetinin başlangıcı oldu. Centilmen, nazik ve istikrarlı Reardon, Higgins'in hem masada hem de masa dışında vahşi, evcilleştirilmemiş, güvenilmez stiline dikkat çekici bir tezat oluşturarak, uzun süredir devam eden rekabetlerine büyüleyici bir kişisel dokunuş kattı. Higgins, 1982 dünya finalinde intikamını alacaktı ve Kuzey İrlandalının partnerini ve küçük kızını gelip kupayı onunla birlikte kaldırmaya çağırmasıyla snooker tarihindeki en ikonik anlardan birine yol açacaktı.
Reardon, hayatı boyunca kazançlı snooker gösteri devresinde iyi bir geçim sağladı ve 1970'ler ve Seksenler boyunca This is Your Life, Parkinson, A Question of Sport ve The Paul Daniels Magic Show gibi şovlarda yer alarak İngiliz televizyon ekranlarının vazgeçilmezi oldu. Yaramaz Daniels, Galli'nin koyu renk dul eşinin tepe saç çizgisi ve keskin dişli sırıtışı nedeniyle ona ilk kez "Drakula" diye seslendi. Neşeli Reardon, kariyerinin geri kalanında onunla birlikte kalan bu takma isme yaslandı.
1959'da seramik ressamı Sue ile evlendi ve çiftin 1986'da boşanmadan önce iki çocuğu oldu. Reardon, 1985'te karısını terk edip Carol Covington ile yaşamaya başladı ve Daily Mirror muhabirlerine, Sue'nun 1987'de evleneceği Covington ile olan sekiz yıllık ilişkisi hakkında "tam olarak bilgilendirildiğini" söyledi.
