DOLAR
34,06 -0,01%
EURO
37,98 -0,09%
ALTIN
2.798,46 0,07%
BITCOIN
2.059.362,38 -0,3%

İsrail'de Ultra Ortodoks Yahudilerin askerlik karşıtı protestoları yükseliyor

İsrail'de Ultra Ortodoks Yahudiler, zorunlu askerlik kararına karşı çıkarak yoğun protestolar düzenledi.

Yayın Tarihi: 17.07.2024 00:51
Güncelleme Tarihi: 17.07.2024 00:51

İsrail'de Ultra Ortodoks Yahudilerin askerlik karşıtı protestoları yükseliyor

İsrail Savunma Bakanlığı, 21 Temmuz itibarıyla Ultra Ortodoks Yahudilerin (Haredi) askere alınma sürecinin başlayacağını duyurdu. Ancak bu karar, Ultra Ortodoks toplumu arasında büyük tepkilere yol açtı ve Biney Barak yakınlarındaki otoyol üzerinde yoğun bir protestoya neden oldu.

CELP İŞLEMLERİ BAŞLIYOR

İsrail ordusu sözcülüğünden yapılan açıklamada, 21 Temmuz tarihi itibarıyla gelecek yıl için celp işlemlerine başlanacağı belirtildi. Bu kararın, İsrail'in siyasi kararlar ve yasalar çerçevesinde operasyonel ihtiyaçlarına cevap vermek amacıyla alındığı vurgulandı. Ancak bu süreç, Ultra Ortodoks toplum içinde derin bir tartışma ve protesto dalgasına yol açtı.

Celp kararının duyurulmasının ardından Biney Barak yakınlarındaki otoyolda toplanan Ultra Ortodoks Yahudiler, yolu trafiğe kapatarak kararlarına tepki gösterdiler. Göstericiler, "Ölürüz askere gitmeyiz" sloganları atarak ve polise karşı direnç göstererek tepkilerini dile getirdi. İsrail polisi, müdahale ederek 9 göstericiyi gözaltına aldı ve otoyolu açmaya çalıştı.

YÜKSEK MAHKEME KARARI VE TARTIŞMALAR

Bu gerginlik, İsrail Yüksek Mahkemesi'nin geçtiğimiz günlerde Ultra Ortodoks Yahudilerin zorunlu askerlikten muaf tutulmasına ilişkin yasal dayanağının olmadığı yönünde aldığı kararın ardından gelir. Mahkeme kararı, askerlik hizmetinin dini gerekçelerle reddedilmesini kabul etmeyerek, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

İsrail'de, Ultra Ortodoks Yahudilerin askerlik hizmetinden muaf tutulması uzun süredir devam eden bir tartışma konusuydu. Bu durum, laik partiler ile dindar Yahudi gruplar arasında derin bir ayrılığa neden oldu. Özellikle son dönemde yaşanan bölgesel gerginlikler ve askeri operasyonlar, dindar toplumun da güvenlik sorumluluğunu üstlenmesi gerektiği düşüncesini güçlendirdi