İsrail’in 8 Ekim 2023’ten bu yana Lübnan’a düzenlediği saldırılar, hem insani hem de siyasi açıdan büyük bir kriz yaratmış durumda. Ölü sayısının artması ve binlerce kişinin yerinden edilmesi, bölgedeki durumun ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor. Uluslararası toplumun bu krize yönelik atacağı adımlar, bölgenin geleceği açısından kritik önem taşıyor.
İSRAİL'İN LÜBNAN'A SALDIRILARINDA ÖLÜ SAYISI ARTIYOR
Lübnan Sağlık Bakanlığı, İsrail’in 8 Ekim 2023’ten bu yana Lübnan’a düzenlediği saldırılarda toplam 485 kişinin yaşamını kaybettiğini açıkladı. Saldırılar sonucunda binlerce kişi de yaralandı ve yerinden edildi. Lübnan'da yerinden edilenlerin sayısı 92 bin 228 kişiye ulaştı.
İsrail ordusu ile Hizbullah, 8 Ekim 2023'ten bu yana Lübnan'ın güneyi ile İsrail'in kuzeyinde karşılıklı saldırılarını sürdürüyor. Bu çatışmalarda şu ana kadar 347 Hizbullah mensubu, 63 Lübnanlı sivil, 19 Emel Hareketi mensubu, 13 Hamas üyesi, 15 İslami Cihad üyesi ile 14 İsrail askeri ve 10 İsrailli sivilin öldüğü bildirildi.
FOSFOR BOMBASI KULLANIMI
Lübnan resmi ajansının haberine göre, İsrail güçleri, el-Hıyam beldesindeki Matal el-Cebel bölgesini fosfor bombalarıyla hedef aldı. Fosfor bombaları, uluslararası hukuka göre yasaklanmış silahlar arasında yer alıyor ve kullanımı büyük tepki çekiyor. İsrail topçu birlikleri ve savaş uçakları, Lübnan'ın güneyindeki birçok noktayı vurarak yerleşim yerlerinde büyük hasara yol açtı.
İsrail’in saldırılarında sivil yerleşim yerleri de hedef alındı. Özellikle Hasbiya'ya bağlı Şeba Beldesi Vadisi'ne yönelik bombardıman sırasında üç ev yıkıldı ve Kefr Kila bölgesindeki yerleşim yerleri de ciddi hasar gördü. Bu durum, uluslararası toplumda büyük tepkilere neden oldu ve birçok ülke İsrail'in saldırılarını kınadı.
YERİNDEN EDİLENLERİN DURUMU
Lübnan'da yerinden edilenlerin sayısının 92 bini aşması, ülkede ciddi bir insani krize yol açtı. Bu insanlar, saldırılar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldı ve güvenli bölgelere sığınmak için çabalıyor. Yardım kuruluşları ve uluslararası örgütler, bu krizle başa çıkmak için çalışmalarını sürdürüyor.
İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları ve fosfor bombası kullanımı, uluslararası hukuk ve insan hakları açısından ciddi ihlaller olarak değerlendiriliyor. İnsan hakları örgütleri, bu tür silahların kullanımının yasaklanması gerektiğini vurgulayarak, İsrail’e karşı uluslararası hukukun uygulanmasını talep ediyor.
Lübnan ve İsrail arasındaki bu çatışmaların nasıl sonuçlanacağı belirsizliğini koruyor. Ancak, her iki tarafın da saldırıları sürdürmesi, bölgedeki istikrarsızlığı artırıyor ve daha fazla sivilin zarar görmesine neden oluyor. Uluslararası toplumun bu çatışmalara müdahale etmesi ve barışçıl bir çözüm bulması gerektiği konusunda ortak bir görüş hakim.