Türkiye Ziraat Bankası'nın önceki Genel Müdür Yardımcısı Şenol Babuşçu'nun yaptığı açıklamalara göre, dolar ve altın piyasalarını etkileyecek bir adım atılması durumunda, piyasalarda kayda değer bir değişim olması bekleniyor.
TCMB Faiz Kararları ve Piyasa Etkileri
Türkiye Merkez Bankası'nın 27 Haziran'daki Para Politikası Kurulu toplantısında, faiz oranlarını değiştirmeme kararı alındı ve böylece politika faizi üç aydır sabit tutulmuş oldu.
Ziraat Bankası'nın eski Genel Müdür Yardımcısı Şenol Babuşçu, Ağustos ayındaki toplantı öncesinde önemli değerlendirmelerde bulundu. Babuşçu'ya göre, faiz oranlarında yapılacak herhangi bir ayarlama, dolar ve altın piyasalarında dalgalanmalara sebep olabilir.
2023 yılı Mayıs ayında gerçekleştirilen yönetim değişikliklerinin ardından TCMB Başkanlığı'na atanan Hafize Gaye Erkan döneminde başlayan parasal sıkılaştırma politikaları, yılın sonunda Erkan'ın yerine gelen Fatih Karahan ile ivme kazandı. Bir önceki yıl %8.5 olan politika faizi, bu dönemde %50'lik bir seviyeye yükseltildi.
Merkez Bankası'nın Faiz Kararı ve Ekonomik Etkileri
Sosyal medya üzerinden yapılan bir açıklamaya göre, Türkiye Merkez Bankası'nın 20 Ağustos'taki toplantısında faiz oranlarını düşürmeyi düşündüğü belirtiliyor. Bu, "NAS ekonomisi" olarak adlandırılan yaklaşıma bir dönüş olabilir ve "faizler düştükçe enflasyonun da düşeceği" iddiası yeniden gündeme gelebilir.
Ekonomi uzmanları, Türkiye'nin %70'i aşan yıllık enflasyon oranına karşın, politika faizinde yapılacak bir indirimin mevcut ekonomik yaklaşımdan bir ayrılma olabileceğini ifade ediyorlar. Böyle bir hamlenin, son dönemde Türkiye'ye akın eden yabancı sermayenin geri çekilmesine neden olabileceği konusunda kaygılar dile getiriliyor.
Yabancı Sermayenin Akıbeti Üzerine Spekülasyonlar
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) 31 Mart seçimlerinin ardından geçen üç aylık süreçte, ülkeye akın eden yabancı sermaye sayesinde döviz rezervlerinde yaklaşık 80 milyar dolarlık bir artış yaşandığı ve KKM likidasyonunun sürdüğü bildirildi. Ancak, dolar ve altın fiyatlarının uzun süredir devam eden stabil seyrini bozabilecek bu tür dedikodular karşısında bazı ekonomistlerin şüpheci tutumu sürerken, Şenol Babuşçu'nun öngörülerinin gerçekleşmesi durumunda Türkiye ekonomisinin telafisi mümkün olmayan zararlara uğrayabileceği konusunda uyarılarda bulunuldu.