Asya borsalarında karışık bir seyir gözlemlenirken, Çin'in 10 yıllık tahvil faizlerindeki gerileme, satış baskısının derinleşmesine neden oluyor. Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası (Fed) ve yeni ABD yönetiminin atacağı adımlara ilişkin belirsizlikler ile dünyanın önemli ekonomilerinden gelen durgunluk sinyalleriyle karışık bir seyir izliyor.
Dünya ekonomilerinin enflasyonla mücadelesi devam etse de, piyasalarda güçlenen resesyon-enflasyon ikilemi, fiyatlamaları zorlaştırmaya devam ediyor. ABD'de, 20 Ocak'ta başkanlık görevine geçecek olan Donald Trumpın uygulamayı planladığı tarifelerin yaratabileceği sorunlar ise yatırımcılar için hâlâ bir merak konusu.
Analistler, Çin tahvil getirilerindeki düşüşün, hem deflasyon riskinin sürmesi hem de ABD ile yaşanması beklenen ticaret savaşları nedeniyle yatırımcıların güvenli liman arayışında olabileceğini belirtiyor. Çin'in 10 yıllık tahvil faizi, %1,6 seviyesinin altını test ederken, bu durum pay piyasalarında satış baskısının daha da derinleşmesine yol açıyor.
Ülke ekonomisinde aktivitenin hükümetin adımlarına karşın beklenilen seviyeye yükselememesi, deflasyon riskinin güçlenmesine zemin hazırlıyor. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisinde yaşanabilecek olası bir yavaşlamanın küresel ekonomiye yansımaları ise yatırımcıların en büyük endişelerinden biri haline geliyor.
Bölge genelinde güçlenen dolar karşısında para birimlerinde bir gerileme görüldüğü de dikkat çekiyor. Güney Kore'de Kospi endeksi %1,8 yükselerek 2.442 puana ulaşırken, Hong Kong'daki Hang Seng endeksi %0,4 değer kazanarak 19.704 puanda günü tamamladı. Öte yandan Japonya'da işlemler tatil nedeniyle yapılamadı.
Çin'de ise Şanghay bileşik endeksi %1,3 düşüşle 3.220 puan, Hindistan'da Sensex endeksi %0,3 kayıpla 79.720 puandan işlem görüyor.