İklim Değişikliği ve Sağlık Tehditleri
Dünya üzerindeki iklim değişikliği insan sağlığını tehdit eden unsurlar açısından tarihi bir dönüm noktasına ulaştı. Lancet Geri Sayım 2024 Raporu, sağlık üzerinde iklim değişikliğinin yarattığı tehditleri izleyen 15 göstergeden 10'unun yeni rekorlara ulaştığını ortaya koydu.
2023'te Sıcaklık Rekorları Kırıldı
2023 yılı, kalıcı kuraklıklar, ölümcül sıcak hava dalgaları ve yıkıcı yangınlarla kayıtlara geçen en sıcak yıl oldu. Araştırmalar, geçmiş yıllara kıyasla insanların aşırı sıcaklıklara maruziyetinin artarak, geçen yıl ortalama 50 gün süresince sağlığı tehdit eden koşullara maruz kaldığını göstermektedir.
Küresel Etkiler ve Ekonomik Kayıplar
Aşırı sıcaklar nedeniyle yalnızca 2022'de 65 yaş ve üstü bireylerde sıcaklığa bağlı ölümlerin %167 oranında artış gösterdiği kaydedilmiştir. Aynı zamanda, hafif egzersiz sırasında bile insanların maruz kaldığı ısı stresi ile birlikte, 512 milyar saatlik iş gücü kaybı yaşandı. Bu kaybın, 1990-1999 dönemine göre %49 artış gösterdiği tespit edilmiştir.
Türkiye'deki Durum
Türkiye özelinde ise, 2014-2023 yılları arasında bebeklerin ve 65 yaş üstü yetişkinlerin sırasıyla yılda ortalama 14,8 ve 13,7 gün sıcak hava dalgasına maruz kaldığı belirtilmiştir. 2023 yılı için bu süreler sırasıyla 24,8 ve 21,9 güne yükseldi. Bu durum, iş gücü saati kayıplarına ve büyük ekonomik kayıplara neden olmaktadır.
Uzman Görüşleri
Lancet Geri Sayım İcra Direktörü Marina Romanello, raporun bulgularının iklim eylemsizliğinin insan sağlığı üzerindeki tehditlerini gözler önüne serdiğini vurguladı. Romanello, "Fosil yakıtların yatırımına devam edilmesi, sağlıklı bir geleceği daha da uzaklaştırıyor," ifadelerini kullandı. Ayrıca, Lancet Countdown Eş Başkanı Anthony Costello, finansmanın fosil yakıtlar yerine temiz enerjiye yönlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Sonuç olarak, iklim değişikliği, dünya genelinde hem sağlık hem de ekonomik alanlarda ciddi tehditler oluşturuyor. Bu durum, hükümetlerin ve şirketlerin önlem alması, temiz enerjiye yatırım yapması ve sağlık politikalarını merkez alması gerekliliğini ortaya koyuyor.