Son yıllarda, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinin gündeme gelmesiyle birlikte, erken emeklilik konusu daha fazla tartışılır hale geldi. Ancak, beklenmedik sağlık sorunları nedeniyle birçok kişinin emeklilik süreci hızlanıyor. GazeteVatan'ın Psikiyatrist & Psikoterapist Doç. Dr. Adnan Çoban ile gerçekleştirdiği röportaja göre, EYT kapsamında başvuruların devam ettiği ve bugüne kadar 2 milyonu aşkın kişinin yaş şartı aranmaksızın emekli olduğu bilgisi paylaşıldı.
Doç. Dr. Adnan Çoban'a göre, EYT şartlarını karşılayamayan veya emeklilik kriterlerini yerine getiremeyen ancak sağlık sorunları olan birçok çalışan bulunmakta. SGK'nın (Sosyal Güvenlik Kurumu) 2023 yılı verilerine göre, malulen emeklilik sebepleri arasında onkoloji hastaları %32 oranla öne çıkıyor. Bu hastalardan sonra ise psikiyatri hastaları %21'lik bir oranla erken emeklilik için başvuran önemli bir grup oluşturuyor.
Psikiyatrik rahatsızlıkların erken emeklilikteki yüksek oranının nedenleri ve gelecekteki olası gelişmeler konusunda Doç. Dr. Adnan Çoban'ın değerlendirmeleri dikkat çekiyor. Özellikle psikiyatri hastalıklarının iş gücüne olan etkileri ve bu hastalıkların önlenmesi veya tedavi edilmesi konularında yapılacak çalışmaların önemi vurgulanıyor. Sağlık sorunlarının erken emekliliği hızlandırdığı bu dönemde, çalışanların sağlık durumlarına dikkat etmeleri ve gerektiğinde uzman bir doktora danışmaları önem taşıyor.
PSİKİYATRİK HASTALIKLARIN ERKEN EMEKLİLİĞE ETKİSİ NEDİR?
2023 yılında yapılan değerlendirmelerde, erken emekliliğe neden olan hastalıklar arasında psikiyatrik rahatsızlıkların öne çıktığı belirlendi. Bu durumun arkasındaki nedenler araştırıldı ve gelecek kaygısının önemli bir etken olduğu ortaya çıktı.
Ruhsal hastalıkların, özellikle depresyon, kaygı bozukluğu, panik bozukluğu ve tükenmişlik sendromu gibi durumların, erken emeklilik kararını tetikleyen önemli faktörler arasında yer aldığı belirtildi. Kişiler, iş stresinden ve çalışmanın getirdiği zorluklardan kaçarak erken emeklilik yolunu tercih edebiliyorlar.
Toplumsal değişimlerin ve ekonomik problemlerin bireyler üzerindeki etkisinin de göz ardı edilemeyeceği vurgulandı. Özellikle toplumsal destek mekanizmalarının azalması, ekonomik zorluklar ve aile içi sorunlar gibi faktörler, kişilerin gelecek kaygılarını artırarak erken emeklilik kararını etkileyebiliyor.
Bu süreçte, bazı bireyler için erken emeklilik, finansal güvence arayışı ve daha rahat bir çalışma ortamı bulma umuduyla motivasyon kaynağı olabiliyor. Ancak, ruhsal hastalıkların etkisi altındaki bireyler için durum daha farklı bir dinamik yaratabiliyor. Depresyon, panik bozukluğu gibi rahatsızlıkların etkisiyle kişiler, çalışma enerjisini kaybederek erken emeklilik yolunu tercih edebiliyorlar.
Bu bağlamda, erken emeklilik kararı almadan önce ruhsal sağlık durumunun gözden geçirilmesi ve gerektiğinde uzman bir doktora başvurulması önem taşıyor. Sağlıklı bir gelecek için, ruhsal ve fiziksel sağlığımıza dikkat etmeli ve gerektiğinde destek almaktan çekinmemeliyiz.
