Volkswagen'dan Şok Karar: 35 Bin İşten Çıkarma
Alman otomotiv devi Volkswagen, 70 saat süren yoğun görüşmelerin ardından Almanya genelindeki işçi sayısını 35 bin azaltma kararı aldı. Yapılan anlaşma ile birlikte, Volkswagen’in Almanya'daki teknik üretim kapasitesi 700 binden fazla araç eksiltecek. Ancak bu süreçte kalan çalışanlara 2030 yılına kadar iş garantisi verileceği duyuruldu.
Sendika ile Anlaşma Sağlandı
Almanya'nın en büyük sendikası IG Metall, VW ile yapılan anlaşmanın temel noktalarını açıkladı. Açıklamada, "Fabrika kapatılmayacak, toplu işten çıkarmalar olmayacak ve toplu sözleşmede uzun vadeli kesintiler yapılmayacak," ifadeleri yer aldı. Anlaşmanın, iş gücünün en az etkileneceği şekilde sonuçlandığı vurgulandı.
Ücretler ve Ekonomik Etki
Yeni düzenlemeler doğrultusunda, Volkswagen çalışanlarının ücretlerinde dondurma uygulaması geçerli olacak. Önümüzdeki dört yıl boyunca çalışanlar toplu iş anlaşması kapsamında zam almayacak. Bunun yanı sıra, bazı ikramiyeler de ya kaldırılacak ya da azaltılacak. Yüzde 5’lik bir maaş artışı ise, çalışanların hesaplarına değil, esnek çalışma saatlerini desteklemek amacıyla bir fona aktarılacak. Bu anlaşmanın, Volkswagen'e yıllık 15 milyar avro tasarruf sağlaması hedefleniyor.
Üretim ve Fabrika Planları
Dresden’deki araç üretimi, gelecek yılın sonuna kadar durdurulacakken, Osnabrück fabrikasının satışı da gündemde. Wolfsburg'daki montaj hatlarından ikisi kapatılacak ve 2030 yılına kadar 4 bin kişinin işten çıkarılması planlanıyor.
Rekabetçi Stratejiler
Volkswagen, Çinli üreticilerle rekabet edebilmek ve özellikle Avrupa'daki düşen taleple başa çıkabilmek amacıyla bu adımları atmak zorunda kaldığını belirtti. Şirket, maliyetleri düşürmek ve iş gücü ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla sendikalarla eylül ayından bu yana çalışmalarını sürdürüyor.
Sürdürülebilir Çözümler ve Gelecek Vizyonu
Volkswagen Grubu Üst Yöneticisi Oliver Blume, bu anlaşmanın şirketin geleceği için önemli bir plan olduğunu dile getirerek, sürdürülebilir çözümler bulduklarının altını çizdi. Üst Yönetici Thomas Schaefer ise müzakerelerde üç ana öncelik belirlediklerini ve bu konularda başarılı bir çözüm sağladıklarını ifade etti. İş Konseyi Başkanı Daniela Cavallo da, iş güvencesinin 2030'un sonuna kadar korunacağını belirtirken, bu durumun çalışanların gelecek beklentileri açısından kritik olduğuna dikkat çekti.