Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 31 Mart seçimlerinden önce, Türk lirasının (TL) Amerikan doları (USD) karşısında değer kaybını önlemek için döviz rezervlerini kullanarak satış yapmıştı. Fakat, TL’nin son zamanlarda yaşadığı hızlı değer düşüşünü durdurmak için, TCMB şimdi piyasaya müdahale ederek dolar satın almaya başladı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yayımladığı verilere göre; seçimlerden önce piyasaya 23,6 milyar dolar satarak müdahalede bulunmuş, seçimler sonrası ise 41,8 milyar dolar değerinde dolar alımı yapmıştır. Geçen hafta yapılan günlük dolar alımlarının ortalama miktarı 3 milyar dolar civarında olduğu kaydedilmiştir.
TL’YE ARTAN İLGİ VE FOMO ETKİSİNİN YÜKSELİŞİ
YetkinReport ile yapılan bir röportajda, bir banka üst düzey yöneticisi, eğer Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası dolar satın almamış olsaydı, Türk lirasının Amerikan doları karşısında 32 TL yerine yaklaşık 27 TL seviyelerinde olabileceğini iddia etti.
Türk lirasına olan yatırım talebinin artışı, "FOMO (Kaçırma Korkusu) etkisi"nin de ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu psikolojik etki nedeniyle, dolar yerine TL’ye yatırım yapmayan yatırımcıların, dolar cinsinden yaklaşık %10’luk kayıplarla karşı karşıya kaldıkları ifade ediliyor.
YAZ AYLARINDA TL İÇİN KRİTİK DÖNEMEÇLER
Finans sektörü uzmanları, Türk lirasının istikrarını koruma yolunda hâlâ bazı risklerin mevcut olduğunu belirtiyor. Haziran ve Temmuz ayları, özellikle dikkat edilmesi gereken riskler açısından kritik zamanlar olarak öne çıkıyor. Haziran ayında, kamu bankalarının yıllık toplantıları ve OECD’nin Gri Listesi’ne ilişkin gelişmeler önemli olacak.
Temmuz ayında ise, Kamu İhale Kanunu ve Vergi Reformu Paketi’nin meclisten geçirilmesi bekleniyor. Bu süre zarfında, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in rolü kilit bir öneme sahip olacak.
TL’NİN YÜKSELİŞİ SÜRÜYOR; FAKAT RİSKLER GÖZDEN KAÇMAMALI
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 31 Mart seçimlerinin ardından Orta Vadeli Program konusunda geri adım atmaması, Türk lirasına olan yatırım ilgisini güçlendirmiş olsa da, bu durumun potansiyel riskleri gölgelememesi gerektiği konusunda uyarılar yapılıyor.