Ürdün, 38 Yıl Sonra Usame'yi Karşılıyor
Ürdün, Suriye rejimine ait cezaevlerinde 38 yıl “suçsuz yere” tutuklu kalan Usame el-Battayene'yi, Esed rejiminin devrilmesinin ardından teslim aldı. Ürdün Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sufyan el-Kudat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Usame'nin Suriye ile Ürdün arasındaki Cabir Sınır Kapısı'ndan ülkeye giriş yaptığını belirtti.
Uzun Bir Eseratin Ardından Aile Buluşması
Kudat, Usame'nin ailesini arayarak müjdeyi verdiklerini ve kendisini 38 yıl süren esaretten sonra ailesine teslim ettiklerini ifade etti. Babasının anlattığına göre, Usame 1986 yılında öğrenci olarak Suriye’ye gitmiş ve o günden beri kendisinden haber alınamamıştı. Ürdün Dışişleri Bakanlığı, bu konuda birçok kez devreye girmiş ancak sonuç alamamıştır. Esed rejimi, Usame'nin elinde olduğunu reddetmiştir.
Sednaya Cezaevinden Kurtuluş
Usame'nin Suriye rejim güçleri tarafından Şam'daki Sednaya Cezaevinden salıverildiği bilgisi paylaşan Kudat, Usame'nin durumunun son derece kötü olduğunu, hafıza kaybı yaşadığını ve sadece doğum yeri “İrbid” kelimesini hatırladığını belirtti.
Rejim Karşıtı Tutukluların Salıverilmesi
Şam'da devrimci grupların kontrolü ele geçirmesi ve 61 yıllık Baas Partisi iktidarının sona ermesinin ardından Sednaya ve diğer cezaevlerindeki rejim karşıtı tutuklular da salıverilmiştir. Öte yandan, Suriye'deki Baas rejiminin ve Esed ailesinin, ülke genelinde çok sayıda işkence üssü bulundurduğu bilinmektedir.
İşkence Merkezinin Karanlık Yüzü
Uluslararası kuruluşların raporlarına göre, Sednaya Askeri Hapishanesi, 2011'deki olayların ardından rejim karşıtı barışçıl göstericilere ve askeri unsurlara ev sahipliği yapmıştır. Rejim, burada binlerce kişinin ölümünü sistematik olarak organize etmiş ve cezaevinde yargısız infazlar gerçekleştirmiştir. 2011 ile 2015 yılları arasında her hafta, bazen de iki haftada bir yaklaşık 50 kişinin idam edildiği kaydedilmiştir.
İnsanlık Dışı Koşullar ve İşkence
Ayrıca raporlar, Sednaya'da tutulan kişilerin insanlık dışı koşullarda tutulduğunu, işkenceye maruz kaldığını ve temel ihtiyaçlardan mahrum bırakıldıklarını göstermektedir. Uluslararası Af Örgütü yaptığı araştırmalarda, Sednaya'daki işkence ve cinayetlerin, ülkedeki sivil nüfusa yönelik yaygın ve sistematik saldırının bir parçası olduğunu vurgulamıştır.
Af Örgütü, çöken rejim yetkililerinin Sednaya'daki insanlık suçlarının, insanlığa karşı suç teşkil ettiğine dair bulgulara ulaşmıştır.
