Ahıska Türkleri'nin Zor Tarihi
Eski Sovyetler Birliği döneminde, 14 Kasım 1944'te vatanlarından sürülen Ahıska Türkleri, yaşadıkları acı günleri hafızalarından silemiyor. Gürcistan'ın Ahıska şehrinden ve çevresindeki 220 köyden sürülen Türkler, Kırgızistan'ın çeşitli şehir ve bölgelerinde yaşam mücadelesi veriyor.
Sürgün Tanıkları Anılarını Paylaşıyor
Geçen yıllarla birlikte azalan tanıklar, sürgün edildikleri günü ve yaşadıkları zorlukları unutmaktan çok uzak. Sürgüne gönderilen Begzada Maviyev, AA muhabirine verdiği bilgilerde, eski Sovyet askerinin Ahıska'daki Koltahev köylerindeki evlerine dayanarak onlara çıkmaları için iki saat süre verdiğini hala unutmuyor.
Maviyev, Sovyet askerlerinin kendilerine "Savaş var" diyerek Orta Asya'ya götüreceklerini söyleyip vagonlara bindirdiklerini anlatarak, "Evdeydik. Askerler geldi. Bize iki saat vakit verdiler. Alabildiğince eşya ve erzak alın, dediler. Babam yaşlıydı. Akşam üzeri ailemizi evden çıkardılar." ifadelerini kullandı.
Tren Yolculuğu ve Zorluklar
Maviyev, bindirildikleri trenin Ural Dağı'nda bozulduğunu belirterek, "Birkaç gün bekledik. Halk çok zorluk çekti. Odun yok. Her yer buzdu. Odun toplamak için vagondan inenlere askerler müdahale ediyorlardı," dedi.
Aile Anıları ve Sürgün Uğruna Kaybedilenler
Diğer bir tanık olan Gülistan Meralikızı ise henüz 6 yaşındayken yaşadığı sürgün anılarını paylaştı. Annesiyle bir asker arasındaki konuşmayı unutamadığını belirten Meralikızı, askerin "Üç gün sonra döneceğiz" dediğini fakat tam 80 yıl geçtiğini vurguladı.
Meralikızı, "Ahıska'daki Mineze köyünde çok iyi yaşıyorduk. Her şeyimiz vardı. Babam 1941'de askere alındı. Annem iki çocukla sırada kaldı. Sürgün emri geldiğinde annem, askere 'ne zaman döneceğiz?' diye sordu. Üç gün sonra geri döneceğiz diye yanıt vermişti," diyerek anılarını aktardı.
Vagonların Çektiği Çileler
Meralikızı, vagonların delik olduğunu ve soğuk havadan oldukça zorlandıklarını anlatırken, "Vagonun içinde çok soğuktu. Tahtalıydı. Kar yağdığında üstümüze düşüyordu. Vagonda yalnızca kadınlar ve çocuklar vardı. Yaşlı ve hasta insanlar soğuktan hayatını kaybetti," ifadelerini kullandı.
Anavatan Nostaljisi
Meralikızı; ailesinin önce Özbekistan ardından Kırgızistan'a sürüldüğünü belirterek, "Özbek ve Kırgızlar iyi davrandı, ekmek ve süt verdiler. Ama ben Ahıska’daki evimi özlüyorum. Evimizin önünde büyük bir söğüt ağacı vardı," diyerek duygularını dile getirdi.
Meralikızı, gençlere anavatanlarını unutmamaları ve sevmeleri konusunda öğüt vererek, "Bize bu acıları yaşatan Stalin ve (Lavrentiy) Beriya oldu," şeklinde sözlerini sonlandırdı.
Bu İçeriğimiz kaynak olarak Anadolu Ajansını kullanmıştır ve haberport.com editör ekibimiz tarafından derlenmiştir.