Almanya Başbakanı Olaf Scholz, "tarihin en büyük vergi sahtekarlığı" olarak değerlendirilen Cum-Ex skandalına ilişkin Hamburg Eyalet Meclisi Araştırma Komisyonunda üçüncü kez dinlendi.
2011-2018 döneminde Hamburg Eyaleti Başbakanı olarak görev yapan Scholz, bazı banka, şirket ve bireylerin hatalı vergi iadesi talep etmeleri sonucu Alman devletinin yaklaşık 36 milyar avro dolandırıldığı iddia edilen bu skandalın aydınlatılması amacıyla kurulan komisyonun önünde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Milletvekilleri, dönemin Hamburg Eyaleti Başbakanı olarak Scholz'un, skandala karıştığı belirtilen Warburg Bankası’nın 47 milyon avroluk usulsüz vergi iadesini geri ödemesinin önlenmesine yardım edip etmediğini araştırıyor.
Ayrıca Scholz, olaya karışan bankalardan eski HSH Nordbank ile olan ilişkileri dolayısıyla da sorgulanıyor. Başbakan Scholz, ilgili vergi davasında herhangi bir siyasi etki iddiasını bir kez daha reddederek, "Tüm siyasi hayatımı adil bir vergi sistemi için mücadele ederek geçirdim." dedi.
Geçtiğimiz ay, üç partili koalisyonunun düşmesinin ardından siyasi hayatta kalma mücadelesi veren Scholz'un partisi SPD, şubat ayında yapılacak erken seçimlere yönelik anketlerde şu an üçüncü sırada yer alıyor.
Köln Savcılığı, 133 Cum-Ex davasında yaklaşık 1700 şüpheliyi soruşturdu. Almanya'da "Cum-Ex" soruşturmasında bankacılardan varlıklı yatırımcılara kadar birçok kişi, karmaşık hisse senedi anlaşmalarıyla vergi ödemiş gibi gösterip devletten haksız yere büyük miktarlarda vergi iadeleri aldıkları tespit edilmişti.
2016 yılında Hamburg merkezli Warburg Bankası'nın Cum-Ex işlemleriyle devletten aldığı 47 milyon avroluk vergi iadelerini zamanında geri talep etmemesi sebebiyle Scholz ve eski Hamburg Belediye Başkanı Peter Tschentscher, Şubat 2021’de suç duyurusunda hedef olmuştu.
Öte yandan, bazı Alman vergi uzmanları, Almanya'nın 63 milyar dolar vergi kaybı ile Cum-Ex işlemlerinden en fazla zarar gören ülkeler arasında yer aldığını vurgulamıştı. Anne Brorhilker, Nisan 2024’te devlet memurluğundan istifa ederek, "Pahalı hukuk büroları gibi kaynaklara sahip olan beyaz yakalı suçlular, cezai kovuşturmalardan hızla kurtuluyor.," ifadelerini kullanmıştı.
Bu gelişmeler ışığında siyasetteki derin ilişkiler ve bürokratik engeller, Cum-Ex skandalının çözümsüz kalmasına yol açan temel unsurlar olarak öne çıkıyor.