Çatı katında yaşayan bina yöneticisi, çatının yeniden yapılması için bir şirket ile anlaşma yaptı. Şirket, çatıyı öngörülen prosedürlere göre yeniledi. Yönetici, apartman sahiplerinin çatı inşaat masraflarını ödememesi karşısında şok oldu ve çatı inşaat masraflarını ödemeyenlere yönelik icra takibi başlattı. Korunan binanın sakinleri cezanın infaz kararını protesto etti. Mülk yöneticisi ikinci kez mahkemeye giderek icra takibine olan itirazının kaldırılmasını istedi.
Başvuruyu yapan yönetici, Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20/1c maddesi hükümleri gereğince çatı yapım masraflarını kendisinin ödemesi gerektiğini ileri sürerek borçlunun itirazının iptali ve takibe devam edilmesi talebinde bulundu. Mahkeme davanın reddine karar verdi. Şikayetçi bu karara itiraz etti. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi de mahkemenin kararını onadı.
TÜM DAİRE SAHİPLERİNİN ONAYI GEREKİR
Yayımlanan kararda, “Söz konusu taşınmazın mimari planına göre ana binanın çatısının olmadığı tespit edilmiştir. Somut olayda, davacının bunu kendi dairesini kaplamak için inşa ettiği tespit edilmiştir.
Söz konusu çatı yapımı projede değişiklik yapılmasını gerektirmekte olup, kat maliklerinin oybirliği ile karar vermesi halinde yapılabilmektedir. Bu konuda apartman sahipleri tarafından ortak bir karar alınmadı. Ana gayrimenkul projesi tüm kat maliklerinin muvafakati ve belediyenin onayı ile değiştirilmediği sürece projenin formunun bozulmaması, proje ve tekniğe uygun onarımların yapılması gerekmektedir.
YARGITAY'DAN EMSAL KARAR
Yargıtay tarafından verilen karar içeriğinde; "Bu durumu kabul etmeyen davalı, kaçak ve proje kapsamına girmeyen şekilde yapılmış bir çatının maliyetinden sorumlu tutulamaz. Yukarıdaki tüm nedenlerle Mahkeme, yazılı kararında herhangi bir hata bulunmadığından, uygunsuz görülen itirazları oybirliğiyle reddetmiş ve kararı, usul ve kanunlara göre, buradaki belgelere dayanarak onamıştır. Kararlara ve hukuki sebeplere dayanak olarak kayıt ve deliller mevcuttur" denildi.
