AUKUS Ülkeleri Gizli Tatbikat Düzenledi
Avustralya, İngiltere ve ABD, AUKUS olarak bilinen nükleer denizaltı ittifakı çerçevesinde otonom denizcilik teknolojilerini içeren gizli bir tatbikat gerçekleştirdi. Tatbikat, Japonya'nın gözlemci olarak katılımıyla daha da önem kazandı.
Tatbikat Detayları
ABC News Avustralya'nın haberine göre, AUKUS üyeleri olan Avustralya, İngiltere ve ABD’den askeri personel, Jervis Körfezi Bölgesi’ndeki HMAS Cresswell Deniz Üssü çevresinde gerçekleştirilen 3 haftalık gizli tatbikata katıldı. ABD'li yetkililer, "Autonomous Warrior 2024" adı verilen tatbikatın amacı olarak otonom denizcilik teknolojilerinin ve uluslararası askeri sistem uyumluluklarının test edilmesini belirtiliyor.
Japonya'nın Rolü
Japonya'nın AUKUS'a katılımını destekleyen yüksek rütbeli bir Amerikan savunma yetkilisi, "Japonya, bölgedeki önemli ortaklarımızdan biri olarak bu kabiliyet karışımına katkıda bulunma konusunda eşsiz bir fırsat sunuyor. Bunun için Japonya'nın bu deneyim ve işbirliği sürecinin bir parçası olmasını arzuluyoruz" ifadelerini kullandı.
Gelecek Planları
Bir sonraki tatbikatın planlamalarının sürdüğünü belirten yetkili, Japonya'nın ilerideki tatbikatlara katılımı hakkında henüz net bilgiler olmadığını kaydetti.
AUKUS Anlaşmasının Tarihçesi
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Kurt Campbell, ABD Başkanı Joe Biden ve eski Japonya Başbakanı Kişida Fumio’nun, geçtiğimiz nisanda "Japonya ile AUKUS arasındaki teknolojik işbirliğini" değerlendirebileceğini açıkladı. Öte yandan, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, AUKUS’un üç ülkenin dışına genişletilmesi planlarının olmadığını vurguladı.
AUKUS'un Hedefleri
AUKUS anlaşması, ABD ve İngiltere'nin destekleriyle Avustralya'nın nükleer enerjiyle çalışan bir denizaltı filosu oluşturmasını hedefliyor. Anlaşma, 16 Eylül 2021 tarihinde imzalandı ve bu çerçevede Güney Avustralya eyaletinin başkenti Adelaide'deki tersanelerde en az 8 nükleer denizaltının inşa edilmesi planlanıyor. Çin'in ismi açıkça anılmasa da, bu işbirliğinin bölgedeki askeri dengeleri sağlamak amacıyla oluşturulmuş bir pakt olarak yorumlandığı ifade ediliyor.