BM Biyoçeşitlilik Zirvesine Dair Beklentiler
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Mühendisliği Bölümü Toprak İlmi ve Ekoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Kolombiya'daki Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Taraflar Konferansı'nın (COP16) önemli bir fırsat sunduğunu belirtti. Tolunay, zirvenin, ülkelerin daha önceki taahhütlerinin yeniden gözden geçirilmesi için bir platform oluşturması gerektiğini ifade etti.
Birleşmiş Milletler'in Çabaları
Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, 1993'te Birleşmiş Milletler öncülüğünde yürürlüğe girdi ve 21 Ekim-1 Kasım tarihleri arasında Kolombiya'da doğa ile barış temasıyla düzenlenecek. Bu sözleşmenin ana hedefleri arasında biyoçeşitliliğin korunması ve genetik kaynakların adil paylaşımı yer alıyor. Zirve, aynı zamanda Cartagena Biyogüvenlik Protokolü'nün 11. ve Nagoya Protokolü'nün 5. toplantılarına ev sahipliği yapacak.
Zirvelerin Önemi ve Geçmiş Kazanımlar
COP16'dan önceki zirvelerde önemli kazanımlar elde edildi. Cartagena Biyogüvenlik Protokolü, 1993'te başlayan sürecin bir parçası olarak 2003'te yürürlüğe girmesi ile biyogüvenlik konularına ışık tuttu. Ayrıca, 2010'daki COP10 zirvesinde kabul edilen Nagoya Protokolü, genetik kaynakların adil dağıtımını sağlamayı hedefliyor.
Doğa Koruma Farkındalığı
Prof. Dr. Tolunay, biyolojik çeşitliliğin korunması konusundaki farkındalığın, iklim değişikliği kadar yaygın olmadığını vurguladı. Ekosistemlerin korunmasının, iklim değişikliği ile mücadelenin anahtarı olduğunu belirtti. Bu bağlamda, Amazon Ormanları'nın korunması kritik bir konu olarak öne çıkıyor.
Ülkeler Arası İşbirliği ve Finansman Sorunları
Biyolojik çeşitlilik konusundaki farkındalığın düşük olduğu için, doğa koruma çalışmalarının aksadığını söyleyen Tolunay, ülkelerin eylem planlarını güncellemeleri gerektiğinin altını çizdi. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, bu zirvenin, biyoçeşitliliğin korunması için alınan kararların uygulanmasının ön planda tutulduğu bir toplantı olacağına işaret etti.
Sonuç ve Gelecek Beklentileri
Bilim insanları, COP16'nın biyoçeşitliliğin korunmasına yönelik acil bir eylem çağrısı yapması gerektiğini savunuyor. Gerekli finansmanın sağlanmasının yanı sıra, uluslararası işbirliği ve toplumsal eğitim sisteminin güçlendirilmesi bu hedeflerin başarılması için kritik önemde.