DOLAR
34,11 -0,07%
EURO
38,15 0,01%
ALTIN
2.913,9 0,08%
BITCOIN
2.186.266,45 0,16%

Borrell'den İsrail'in Batı Şeria Politikasına Eleştiri

AB Yüksek Temsilcisi Borrell, İsrail'in Batı Şeria'daki toprak stratejisinin tehlikelerine dikkat çekti.

Yayın Tarihi: 24.09.2024 22:16
Güncelleme Tarihi: 24.09.2024 22:16

Borrell'den İsrail'in Batı Şeria Politikasına Eleştiri

AB Yüksek Temsilcisi Borrell'den Ciddi Uyarılar

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail'in Batı Şeria'daki toprak politikası hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Borrell, İsrail hükümetinin bölgedeki toprakları sistematik bir şekilde ele geçirme planının dikkatle izlenmesi gerektiğini ifade etti.

İsrail'in Stratejik Hedefleri

Borrell, canlı yayında yaptığı konuşmasında, İsrail hükümetinin, Batı Şeria'daki toprakları "azar azar ele geçirme, işgali genişletme ve nihai olarak yasa dışı şekilde ilhak etme" stratejisi yürüttüğünü belirtti.

Gazze ile Batı Şeria Arasında Korkutucu Paralellikler

Hizbullah ile İsrail arasında süregelen çatışmalara dikkat çeken Borrell, Gazze savaşının devam ettiği sürece Orta Doğu'nun ateş içinde olabileceğini vurguladı. Borrell, Batı Şeria'daki durumun göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek, "O bölgedeki en büyük risk Batı Şeria'da yaşanmakta." şeklinde konuştu.

İki Bölge Arasındaki Riskler

Borrell, Batı Şeria'nın Gazze ile benzer bir duruma düşebileceğini ifade ederek, "İkisi de birbirini etkileyebilir; gazze yeniden kolonileştirilebilir, bu durum Batı Şeria'da yasa dışı kolonileştirmeyi artırabilir." dedi.

Uluslararası Hukuka İşaret

Borrell, Birleşmiş Milletler yasalarına atıfta bulunarak, bu işgalin yasadışı olduğunu vurguladı. "Bu, notasyona inat, sivil kayıpları ve yıkımları artırıyor," diye ekledi. Ayrıca, İsrail'in sivil binalara yönelik saldırılarının terörle mücadele için bir bahane olamayacağını da sözlerine ekledi.

Borrell, İsrail hükümetinin bölgedeki yasadışı faaliyetlerini dile getirerek, yalnızca BM ve Uluslararası Adalet Divanı'nın kararlarına değil, aynı zamanda insan hayatının önemine de dikkat çekmek gerektiğini belirtti.