DOLAR
34,08 -0,21%
EURO
38,11 -0,15%
ALTIN
2.845,48 -0,66%
BITCOIN
2.170.754,12 -0,98%

Budapeşte'de Tepki: Macar Firması Lübnan'da Patlama ile Bağlantılı

Budapeşteliler, Lübnan'daki patlamalarda kullanılan cihazları satan Macar firmasını kınadı.

Yayın Tarihi: 19.09.2024 17:45
Güncelleme Tarihi: 19.09.2024 17:45

Budapeşte'de Tepki: Macar Firması Lübnan'da Patlama ile Bağlantılı

Budapeşteliler Macar Firmasına Tepkili

Macaristan'ın başkenti Budapeşte, Lübnan'da meydana gelen patlamalarda kullanılan çağrı cihazlarını satan BAC Consulting KFT adlı firmaya tepkilerle çalkalanıyor. Bu patlamalar sonucunda, 17 Eylül 2023 tarihinde iki çocuğun da dahil olduğu toplam 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2800'den fazla insan yaralanmıştı.

Uluslararası Toplum Eleştiriliyor

Budapeşte'deki halk, BAC Consulting'in bu tür bir olaya karışmasının kendilerini derin bir üzüntüye sevk ettiğini ifade ediyor. Alex isimli bir Budapeşteli, "Bir ülkenin toprağına ya da bir gruba yönelik terörist bir saldırı kesinlikle kabul edilemez" dedi. Ayrıca, Gazze'deki durumu da eleştirerek, "İsrail’in eylemleri hukuk dışı. Uluslararası toplum bu duruma yeterince karşılık vermiyor," şeklinde görüşlerini aktardı.

Şirket Üzerine Tedirginlik

Diğer bir vatandaş Barni, bu olaydan dolayı Macaristan’ın anılmasından rahatsız olduğunu belirtti. "Bu firmanın yalnızca Macarlar tarafından yönetildiğini düşünmüyorum ama bu durum beni derinden üzüyor" ifadelerini kullandı. Bir kadın ise BAC Consulting'in sahibi olarak belirtilen Christiana Barsony-Arcidiacono’yu tanımadığını, firmanın bulunduğu apartmanda da onu hiç görmediğini belirtti.

Lübnan'daki Olayların Arka Planı

Lübnan'da 17 Eylül 2023'te, Hizbullah mensuplarının kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar meydana geldi. Bu patlamalar sonucu, 20 Eylül'de başka bir telsiz patlaması da gerçekleşti ve toplamda 32 kişinin hayatını kaybetmesine sebep oldu. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail’i sorumlu tutarken, Israel'den henüz resmi bir yanıt gelmedi.

Bu olayların ardından, Hem Budapeşte'deki vatandaşlar hem de uluslararası kamuoyu, böyle bir duruma karşı ne gibi adımlar atılması gerektiğini tartışmaya devam ediyor.