Türkiye, 2023 Şubat ayında Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremlerle sarsılmış ve etkisi hala sürerken yeni bir deprem haberi ile panik yaşadı. Büyük Kahramanmaraş depreminin üzerinden 10 ay geçmesine rağmen, bölgede zaman zaman 5'in üzerinde artçı sarsıntılar yaşanmaya devam ediyor. 4 Aralık tarihinde Bursa Gemlik'te meydana gelen deprem haberi ise korkuların tetiklenmesine ve panik halinin oluşmasına yol açtı. Gemlik'te yaşanan depremlere dair açıklama yapan AFAD, depremlerin 5.1 ve 4.5 büyüklüğünde olduğunu belirtti.
Deprem sonrası ilk 4 saat içinde 45-50 civarı artçı sarsıntı yaşanmış, en büyüğü 3.8, en küçüğü ise 1.4 büyüklüğünde olan bu artçılar vatandaşlar arasında tedirginliğe yol açmıştı.
Bursa'da ard arda yaşanan ve Marmara Denizi'nde birçok ilde özellikle İstanbul'da hissedilen depremin ardından uzmanlardan açıklamalar geldi. Beklenen ve etkisinin çok büyük olacağına vurgu yapılan İstanbul depremine karşı uyarıların sıklıkla gündeme geldiği son günlerde Bursa depreminin ardından daha fazla önem arz etmeye başladı. Yaşanan son depreme dair önemli açıklamalarda bulunan Sakarya Üniversitesi Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Utkucu, bölge ile ilgili kritik uyarılarda bulundu. Utkucu açıklamasında,
"Sakarya Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nde yürütülen proje kapsamında yapılan çalışmalar, 2006 Gemlik Körfezi Depremi'nin 1999 İzmit Depremi tarafından tetiklendiğini ortaya çıkarmıştır. Gemlik Körfezi yaklaşık 2004 yılından bu yana 1999 İzmit Depremi gerilme yükü altındadır. Dolayısıyla son yaşanan depremi de 1999 İzmit Depremi'nin tetiklediği bir deprem olarak ele alabiliriz Bu bağlamda Orta Kol’un Adalar Denizi’ne girdiği konumda oluşan Şubat 2017 Ayvacık (Çanakkale) deprem silsilesini de (5.0 ila 5.3 arasında 4 deprem) hatırlatalım."
ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Murat Utkucu, Gemlik merkezli depremin tetikleyici olup olamayacağı konusunda şu açıklamalarda bulundu: Bu büyüklükteki bir depremin, 1-2 km'yi aşmayan bir fay kırılması sonucu oluştuğunu belirtti. Ancak, yine de 4-5 km civarındaki faylar üzerinde gerilme artışı ya da düşümü oluşturabileceğini ekledi.
Gemlik merkezli yaşanan 5.1 büyüklüğündeki depremden sonra Bursa ve İstanbul'da binalarda çatlaklar meydana geldi. Özellikle İstanbul Esenler ve Küçükçekmece'deki bir binada çatlak olduğu konusuna dikkat çeken Utkucu, gündeme gelen büyük İstanbul Depremi'nin ayak seslerini duyuyor olabileceğimiz ihtimalini değerlendirirken dün Gemlik'te yaşanan ve 4 yıl önce Silivri depreminin ne ifade ettiğine dair yorum yaptı.
“Kuzey Kol’un İstanbul açıklarında kalan Doğu Marmara Denizi altındaki kesiminin 7.0 ve daha büyük deprem üretme potansiyelinde bir sismik boşluk olduğu kamuoyu tarafından bilinen bir gerçek. Orta Kol’un da Pamukova-Bandırma arası kesimi yaklaşık 500 yıldır 7.0 ve daha büyük deprem üretmemiştir. Dolayısıyla deprem tehlikesi var. Ancak dünkü gibi depremlerin, büyük bir depremin kesin bir işareti olarak değerlendirilmesi doğru değildir. Unutmayalım ki depremlerin büyük bir depremin öncüsü olarak nitelendirilmeleri ancak büyük deprem oluştuktan sonra yapılır. Kuzey Kol üzerinde, hem de beklenen İstanbul depremini üreteceği düşünülen sismik boşluğun batı ucunda 26 Eylül 2019 Silivri Depremi (5.8) meydana geldi. Bu deprem beklenen büyük bir depremin işareti. Çünkü 250 yıldır büyük bir deprem üretmemiş bir ana fayın diri olduğuna ve gerilim biriktirdiğine işaret ediyor. Beklenen büyük deprem geçen 4 yıl içinde olmadı. Beklenen büyük İstanbul depremi 2019 Silivri depreminin ertesi günü de olsaydı ya da günümüzden 40-50 yıl sonra da oluşsa sismoloji yani deprem bilim açısından bir sıra dışılık yoktur. Dünkü deprem için de benzer şeyler söylenebilir."
sözleri ile konuya dikkat çekti. Utkucu açıklamasında 250 yıldır büyük bir deprem meydana getirmemiş fay hattının gerilim biriktirdiğine dair yorumlarda bulunurken olası depremlerin şiddetli olabileceğini vurguladı. Özellikle son yıllarda gözler İstanbul'da olması beklenen büyük depreme kilitlenmişken farklı fay hatlarının harekete geçmesi her bölgenin tetikte olması gerektiğini vurgular nitelikte.
Deprem Sonrası Deniz Köpürmesinin Nedenlerine Açıkladı
4 Aralık'ta merkez üssü Gemlik'te meydana gelen iki depremin sonrasında Kartal'da denizde gözlemlenen hareketlilik ve köpürme, sosyal medyada paylaşılan görüntülerle dikkat çekti. Marmara Denizi'nin sığ noktalarında bölgesel dalgalanma olduğu belirtilirken, ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Kıyı ve Deniz Mühendisliği Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, bu durumu şu şekilde değerlendirdi:
"Depremler zaman zaman deniz tabanını hareketlendirir. Su derinliği sığ olan yerlerde bulanıklık ve dalgalar oluşturabilir. Ancak bu depremin büyüklüğü 5.5'ten küçük olduğu için tsunami oluşturma olasılığı zayıf. Daha önce o bölge için yaptığımız araştırmaya göre ise bu depremin merkezinin olduğu yerde tsunami kaynağı bulunmuyor. Deprem sonrası deniz yüzeyinde bu tür hareketlenmeler olabilir. Endişelenecek bir durum yok."