CHP VE İYİ PARTİ ARASINDA YENİ KRİZ
Ankara kulislerinde sıcak saatler bu kez CHP ile İYİ Parti arasında yaşandı. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’ın açıklamaları, iki parti arasında gerilime neden oldu. Günaydın’ın “İstesek İYİ Parti'den CHP'ye en az 10 vekil gelir” sözleri, İYİ Parti cephesinden sert tepkilere yol açtı.
GÜNAYDIN’IN AÇIKLAMALARI TEPKİ ÇEKTİ
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, tv100’de Cansu Canan Özgen ile Özgür İfade programında yaptığı açıklamalarda, İYİ Parti’den CHP’ye vekil transferi yapabileceklerini ancak skor peşinde olmadıklarını belirtti. Günaydın’ın bu sözleri, İYİ Parti’den anında tepkilere neden oldu.
İYİ PARTİ’DEN PEŞ PEŞE TEPKİLER
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, Günaydın’ın açıklamalarına sosyal medya hesabı üzerinden sert bir dille yanıt verdi. Kavuncu, “CHP'nin bir grup başkanvekilinin yaptığı 'İstesek İYİ Parti'den en az 10 vekil CHP’ye gelir ama biz skor peşinde değiliz' açıklaması ne siyasi etiğe ne de nezakete sığar. Millet iradesini siyasi bir şımarıklığa yormak en başta o iradeye zarar vermek anlamına gelir. Bu nezaketten yoksun açıklamaları kınıyorum” ifadelerini kullandı.
Buğra Kavuncu’nun ardından İYİ Parti Teşkilat Başkanı Hasan Toktaş da Günaydın’a tepki gösterdi. Toktaş, “Siyaset sadece skor yapmak değildir, biraz da edeptir, biraz da nezakettir ve aslında memleket ülküsüdür. Güç zehirlenmesine kapıldıkça siz, siyasi nezaketi elden bırakıyorsunuz sayın Gökhan Günaydın. Bu açıklamanızı esefle kınıyorum” dedi.
GERİLİMİN KAYNAĞI
CHP’li Gökhan Günaydın’ın tv100’de yaptığı açıklamalarda, “Biz istesek bugün İYİ Parti’den en az 10 milletvekili CHP’ye gelir. Ama bizim derdimiz skor yapmak değil. Biz CHP olarak vatandaşların sorunlarını gündeme getirip çözüm üretmeye çalışıyoruz” demesi, İYİ Parti kanadında büyük bir rahatsızlık yarattı. Bu açıklamalar, CHP ve İYİ Parti arasında yeni bir krizin fitilini ateşledi.
İYİ Parti cephesinden gelen tepkilerde ortak vurgu, siyasi etik ve nezaketin korunması gerektiği yönünde oldu. Buğra Kavuncu ve Hasan Toktaş, Günaydın’ın açıklamalarını siyasi etik ve nezaket açısından eleştirerek, bu tür söylemlerin siyasette yerinin olmadığını belirttiler.
