DOLAR
34,24 -0,07%
EURO
37,57 -0,37%
ALTIN
2.869,73 -0,03%
BITCOIN
2.085.305,72 -0,79%

Çin ile Tayvan Arasındaki "Ana Vatan" Tartışması Büyüyor

Çin ve Tayvan arasındaki egemenlik ihtilafı, Tayvan liderinin ifadeleriyle yeni bir boyut kazanıyor. Tartışmalar hız kesmeden sürüyor.

Yayın Tarihi: 09.10.2024 18:41
Güncelleme Tarihi: 09.10.2024 18:41

Çin ile Tayvan Arasındaki "Ana Vatan" Tartışması Büyüyor

Çin ve Tayvan Arasındaki Gerilim

Tayvan hükümetinin lideri Lai Ching-te'nin ifadeleri, Çin ile Tayvan arasında sıcak tartışmalara yol açtı. Çin, Tayvan'ı "ana vatan" olarak kabul etmiyor ve Lai'nin bu konudaki sözleri, Pekin yönetimi tarafından sert bir dille kınandı.

Çin'in Tepkisi

Çin'in Tayvan İlişkileri Ofisi Sözcüsü Cu Fınglien, Lai'nin "Çin Halk Cumhuriyeti, sonradan kurulduğu için Tayvan'ın ana vatanı sayılamaz" açıklamasını değerlendirerek, Lai'yi "düşmanlık yaratmakla" suçladı. Cu, Lai'nin ifadelerinin Tayvan halkını aldatmayı ve iki kıyı arasındaki ilişkileri zarar vermeyi amaçladığını öne sürdü.

Geçmişten Günümüze Anlaşmazlık

Çin, 1949 yılında iç savaş sonucunda kurulan Çin Halk Cumhuriyeti'nin Tayvan'ı topraklarının bir parçası olarak gördüğünü savunuyor. O tarihten bu yana, Tayvan fiili bağımsızlık sürdürmekte. Ancak, Pekin yönetimi adanın kendi kontrolü altına alınması için gerektiğinde askeri güç kullanma tehdidinde bulunuyor.

DPP ve Bağımsızlık Tartışmaları

Tayvan'ın iktidardaki Demokrat İlerici Parti (DPP) ve lideri Lai, Pekin yönetimi tarafından "ayrılıkçı" olarak nitelendiriliyor. DPP, Tayvan'ın egemenlik haklarını savunarak, fiili bağımsızlığını koruma konusunda kararlılığını sürdürüyor.

Seçim ve Gelecek Riskleri

2024 başkanlık seçimleri öncesi, Lai'nin bağımsızlık yönünde atacağı adımları tehlikeli bulan Pekin, seçim sonrası olası çatışma ve savaş riskleri konusunda uyarılar yapıyor. DPP, Tayvan'ın bağımsızlık fikrine daha yakın durarak, Koumintag'ın "Çin'in meşru temsilcisi olma" iddialarının gerisinde kalmaya devam ediyor.

Bütün bu gelişmeler, Çin-Tayvan ilişkilerindeki derin anlaşmazlığa ve bölgedeki güvenlik risklerine dair endişeleri artırmaktadır.