3 yaşındaki Lina'nın öldürülerek dondurucuda saklanması tüm ülkenin kanını dondurmuştu. Cinayetle ilgili yeni gelişmeler yaşanıyor! Tüm detaylara haberimizden ulaşabilirsiniz.
3 YAŞINDAKİ LİNA'NIN CİNAYETİYLE İLGİLİ GELİŞMELER
Gaziantep ilinde darp edilerek öldürüldüğü ve derin dondurucuda saklandığı tespit edilen 3 yaşındaki Lina Nazlı Erbay'ın öldürülmesi ile ilgili üçüncü mahkeme yapıldı. Katil zanlılarından Mehmet Aksu mahkeme sırasında ifadesini verdi. Mahkemede iki sanığın tutukluluk halinin sürmesine karar verilerek mahkeme ileri bir tarihe ertelendi. Mehmet Aksu ifadesinde şu sözlere yer verdi; 'Teslim olmadan iki gün önce Avukat Onur İ. ile görüşme yaptım. Zaten teslim olmayı düşünüyordum. Onur bey bunu biliyor. Bana konum attı. Bu konuların dikkate alınmasını istiyorum, ben pişmanlığımı söyledim. Maktulün mezarının olmasını istemiştim, bu yüzden cesedi dolaba koyduk. Farklı amacım olsa cesedi kaybederdim. Bazı insanlarla fikir alışverişi yaptım. Bazıları bana cesedi yakmamı, bazıları tiner dökmemi söyledi. Ben olayın aydınlanacağını biliyordum, böyle bir şey yapmadım. Ben üç çocuk babasıyım, farklı eylemde bulunsam teslim olmak değil kendi canıma kıyardım.
Çocuk ben geldiğim zaman yaşıyorsa Muhabbet Toz ya da Melis ambulansı aramadı ya da neden bana haber verdiler. Bana haber vermelerinin sebebi cesedi saklamaktı. Ben gittiğim zaman çocuk vefat etmişti, diğer olayda çocuğu hastaneye ben götürdüm. Muhabbet'in yanına gittiğim zaman Melisa yoktu. Saklandı ya da başka bir yere mi gitti bilmiyorum. Çocuk gittiğim zaman yaşasa arabayla hastaneye götürürdüm.' Mehmet Aksu'nun avukatı ise müvekkilini şu sözlerle savundu; 'Teslim olduğu gün sabah 08:30-09:00 civarlarında beni aradı. Büroya gelip durumu aktardı. Daha sonra 10:00-11:00 saatlerinde Cinayet Büro Amirliğine ben gittim. Polis memurlarına olayı anlattım. Mehmet Aksu'nun teslim olmak istediğini söyledim ve öğleden sonra kendi iradesiyle teslim oldu. Bana iki gün önceden teslim olmak istediğini dile getiriyordu. Detaylı soruşturma sırasında Aksu'nun eve geldiği zaman maktulün yaşadığı ile ilgili tespit yoktur. İddianamede son kısımda bu duruma yer verilmedi. Suç vasfının delil karartma ya da gizleme suçu olarak değişeceğini düşünüyoruz. Müvekkilin tahliyesini talep ediyoruz. Osman Ş'nin açık kimlik ve adres bilgilerini celse arasında dosyaya ekleyeceğiz.' Melisa İlhan'ın avukatı Mustafa Murat Gül ise müvekkilini şu sözlerle savundu; 'Sanık Mehmet Aksu'nun karakol ifadesi ile mahkeme savunması çelişkili. Otopsi raporunda olayın 14:30'da gerçekleştiği dile getiriliyor. HTS kayıtlarına göre 14:38'de sanık Mehmet Aksu Muhabbet'in yanında. Süre çok kısa ve maktulün hayatta olduğu kabul edilmeli. Muhabbet Toz'un da bu şekilde söylemleri var.' Kiraz A ve Osman Ş.'nin adres araştırması yapılmasına ve zorla getirme emri düzenlenmesine karar verilirken sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmiş oldu.
