7 Aralık'ta gerçekleşmesi beklenen Türkiye ile Yunanistan arasındaki Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) toplantısına katılmak üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan 6 yıl aranın ardından Atina'yı ziyaret edecek. İki ülke arasındaki bu mekanizmanın tekrar aktif hale getirilmesi, Türk-Yunan ilişkilerinde bir süredir devam eden olumlu atmosferin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Son YDİK toplantısı 2016 yılında İzmir'de düzenlenmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kathimerini Gazetesi ile yaptığı röportaj ise şimdiden komşu basınının gündeminde.
Erdoğan'ın Türk-Yunan ilişkilerinde dair yaptığı 'kazan-kazan’ formülüne yönelik neyi kastettiği gelen sorular arasında yer aldı. Kendisine yöneltilen bu soruya karşı Erdoğan'ın cevabı ise,
"Yunanistan komşumuzdur ve daima komşu kalacağız. Aynı coğrafyayı, aynı denizi paylaşıyoruz. Aynı havayı soluyoruz. Geçmişimiz itibariyle iç içeyiz. Aramızda henüz çözüme kavuşturamadığımız pek çok mesele bulunuyor, iki ülke olarak bunun farkındayız. Ancak bu sorunların gerginliğe vesile olmasına, Hükümetlerimiz ve halklarımız arasında anlaşmazlıklara yol açmasına izin verip vermemek bizim elimizdedir. İşte ben bu manada ilişkilerimizde “yeni bir sayfa”dan, “kazan-kazan” ilkesinden bahsettim. “Kazan-kazan” anlayışı zaten Türkiye’nin uluslararası ilişkilere, diplomasiye yaklaşımının temelinde yatıyor." şeklinde oldu.
İki Ülke Arasında Neler Değişti?
İki ülke arasında gerginlik yaşandığı dönemlere dair özellikle 2020 yılında yaşanan gerginlik dönemine dikkat çekilirken Erdoğan'a o dönemde başta olan Miçotakis ve Yunanistan ile şimdilik ikili ilişkiler arasında nasıl bir değişiklik olduğu sorusu da yöneltildi.
Bu soruya 'bizim açımızdan bir şey değişmedi' ifadesi ile söze başlayan Erdoğan, 'Bizim, komşumuz Yunanistan’ı bir düşman, bir hasım olarak görme gibi bir tavrımız hiçbir zaman olmadı. Tüm ülkeler gibi bizim de düşmana değil, dosta ihtiyacımız var. Sık sık söylüyorum, başta Yunanistan olmak üzere komşularımızla aşılamayacak hiçbir sorunumuz olmadığı inancındayız.' dedi. Toprak bütünlüğü ve milli çıkarlara karşı yapılan hareketlere karşı tepki verildiği gibi dost eli uzatıldığında da aynı şekilde karşılık verildiğine dikkat çekti. Miçotakis’in Türkiye'nin bu tavrını anladığı ve iki ülke arasında dostluğun korunmasına yönelik çalışmalar yürütüldüğünü gözlemleyebildiğine dair inancını dile getiren Erdoğan sözlerinde, 'Kiryakos, dostum, siz bizi tehdit etmedikçe biz de sizi tehdit etmiyoruz. Gel iki ülke arasındaki güveni sağlamlaştıralım. Ekonomi, ticaret, ulaştırma, enerji, sağlık, teknoloji, eğitim, gençlik, her alanda ikili işbirliğini artıralım' ifadelerini kullandı.
Konuşmasının devamında 'bir gece ansızın gelebiliriz' söylevinin Yunan halkı üzerinde tehdit algısı yarattığı vurgusu yapılan soruya karşın Erdoğan, ülke güvenliğine yapılacak terör eylemlerine karşın bu ifadeyi kullandığını ve gereğinin de yapıldığını belirtirken bu gibi durumların yaşanmadığı ve tehdit ifadelerinin karşı taraftan gelmediği müddetçe herhangi bir sorun gözetilmediğini ifade etti.
Türkiye ile Yunanistan arasında iyi bir ivme yakalandığına vurgu yapan Erdoğan, 'Uzun süredir uykuda olan ikili mekanizmalarımızı yeniden canlandırdık. Diyalog kanallarımız açık ve her düzeyde işler durumdadır. Karşılıklı ziyaretler sıklaşıyor.' ifadelerini kullanarak, iki ülkede bu durumu pekiştirmek adına karşılıklı adımlar atıldığının altını çizdi. Erdoğan'ın gerçekleştirdiği bu röportaj Yunan basınında büyük ilgi gördü.
