DOLAR
34,09 0%
EURO
38,04 0%
ALTIN
2.874,38 0%
BITCOIN
2.145.074,93 0,35%

Dalai Lama'nın Hindistan'a Dönüşü: Tercihleri ve Tibet'in Mizahı

Tibet'in ruhani lideri Dalai Lama, ABD'deki diz operasyonunun ardından Hindistan'a geri döndü.

Yayın Tarihi: 28.08.2024 11:07
Güncelleme Tarihi: 28.08.2024 11:07

Dalai Lama'nın Hindistan'a Dönüşü: Tercihleri ve Tibet'in Mizahı

Dalai Lama'nın Hindistan'a Geri Dönüşü

Tibet'in sürgündeki ruhani lideri 14. Dalai Lama, geçtiğimiz günlerde ABD'de gerçekleştirdiği başarılı diz ameliyatının ardından Hindistan'a döndü. 28 Haziran'da New York eyaletinde diz protezi takılan Dalai Lama, operasyonun olumlu geçmesinin ardından Hindistan'ın kuzeyindeki Dharmsala kentinde bulunan sürgündeki Tibet Meclisi'nin genel merkezine ulaştı.

89 yaşındaki Dalai Lama'nın, dizleriyle ilgili tedavi görmek üzere ABD'ye gitmesi, ruhani liderin Basın Ofisi tarafından 3 Haziran'da kamuoyuna duyurulmuştu.

Tibet'in Tarihi ve Statüsü

Tibet Platosu, Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer almakta olup, ortalama 4 bin 380 metre yükseklikle "dünyanın çatısı" olarak adlandırılmaktadır. 2.5 milyon kilometrekarelik bu bölge, tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının vatanı olmuştur. 1951 yılında imzalanan 17 Nokta Anlaşması ile Tibet, Çin Halk Cumhuriyeti'nin egemenliğine girmiştir. Pekin yönetimi, bu durumu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" olarak nitelendirmiştir.

Dalai Lama, 1959 yılındaki bağımsızlık yanlısı isyanın başarısız olmasının ardından bölgeyi terk ederek, Hindistan'ın kuzeyindeki Dharmsala kentine yerleşmiş ve burada sürgündeki Tibet hükümeti ve meclisini kurmuştur. Ancak Pekin yönetimi, sürgündeki Tibet hükümetini tanımamakta ve 2010'dan beri Dalai Lama'nın temsilcileriyle herhangi bir iletişim kurmamaktadır.

Pekin'in Yaklaşımı ve Dalai Lama'nın Görüşleri

Pekin yönetimi, Tibet'in 13. yüzyıldan bu yana Çin'in ayrılmaz bir parçası olduğunu ve bağımsız bir varlığının bulunmadığını ileri sürmektedir. Sürgündeki hükümeti de ayrılıkçılıkla suçlamaktadır. Öte yandan, Dalai Lama ve destekçileri, Tibet'in tarihinin büyük bir kısmında de facto bağımsız olduğunu savunmaktadır.