Büyük Birlik Partisi (BBP) lideri Mustafa Destici, 2024 yılında belirlenecek asgari ücretle ilgili görüşlerini paylaştı. Destici, geçen yıl kendisinin verdiği teklif sayesinde asgari ücrete ocak ve temmuz aylarında iki kez zam yapıldığını hatırlattı.
Destici, yıl sonu enflasyon beklentisinin yüzde 65-70 arasında olduğunu, 2024 yılı için de yüzde 50 civarında bir enflasyon öngörüldüğünü belirterek, şöyle konuştu:
“ASGARİ ÜCRETLİ MAĞDUR EDİLMEYECEK Mİ?”
“Enflasyonun yüzde 50 ve üzerinde seyrettiği bir ülkede asgari ücret, yılda bir kere sadece ocak ayında belirlenirse, asgari ücretli mağdur edilmeyecek mi? Onun kazandığı para enflasyon karşısında değer kaybetmeyecek mi? Azalmayacak mı?”
“YILDA İKİ KEZ ZAM ŞART”
Destici, “Biz en düşük gelir seviyesinden bahsediyoruz. Bu yüzden enflasyon tek haneli rakamlara düşene kadar asgari ücret, ülkemizde yılda en az 2 kez zam görmelidir. Bundan kimse geri adım atamaz” dedi.
“EN AZ 17 BİN LİRA OLMALI”
Asgari ücretin enflasyon artışının yanı sıra bir de refah payı eklenerek 15 bin lira seviyesine ya da daha yukarısına çıkarılacağını ifade eden Destici, “Biz Büyük Birlik Partisi olarak bir de refah payı eklenerek bu rakamın en az 17 bin lira olmasının doğru olduğunu düşünüyoruz ve bunu da kamuoyuyla paylaşıyoruz” diye konuştu.
ABD’YE VETO ELEŞTİRİSİ
İsrail’in Filistin’e yönelik acımasız saldırılarının sürdüğünü ve bu saldırılarda ölen masum insan sayısının 18 bini aştığını söyleyen Destici, bu katliamların sorumlusunun İsrail kadar Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olduğunu vurguladı.
Destici, ABD’nin İsrail’e silah ve bomba desteği vermeye devam ettiğini, bununla da kalmayıp Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin insani ateşkes çağrısını veto ettiğini hatırlattı. Destici, şunları söyledi:
“BU DÜZENE KARŞI OLANLAR HAKLI”
“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 15 ülkeden oluşuyor, 5’i daimi üye. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya, bunlardan biri veto hakkını kullandığında bu karar geçersiz oluyor. Burada da bu çağrı, ABD’nin vetosu nedeniyle kabul edilmedi. İngiltere de çekimser kaldı. 13 ülke evet derken bir ülke hayır dediği için bu karar yürürlüğe giremedi. Bu yüzden bizlerin, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve dünyadaki bu sisteme karşı çıkan bazı cesur siyasetçilerin sözlerinin bu düzene karşı haklı oldukları burada bir kez daha ortaya çıktı.”
