Yazar ve dilbilimci Sevan Nişanyan, ezan ve müezzinlere hakaret ettiği için Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından suçlandı. Başkanlık, Nişanyan'ın sözlerini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına iletti. Suç duyurusu dilekçesinde, Nişanyan'ın ezan ve müezzinleri aşağılayan ifadeleri yer aldı.
Dilekçede, ezanın, İslam medeniyetinin ortak sembolü ve dili olduğu vurgulandı.
"Sevan Nişanyan'ın sözleriyle İslam'ın şiarı ezan aşağılanmış, bütün Müslümanların dini değerlerine saldırılmış ve hakaret edilmiş, İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esaslarıyla ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek gibi bir görev kanunla kendisine tevdi edilen başkanlığımız ve personeli rencide edilmiştir.
Şüphelinin söylemleriyle, saygı sınırları aşılarak Türk milletinin inanç ve manevi değerlerine düşmanca bir tavırla adeta kin ve nefret kusulmuş, mukaddesatımıza dil uzatılmış, insan onur ve şerefi hiçe sayılarak toplumda ayrıştırmaya ve gerginliğe yol açılacak şekilde halkın büyük bir çoğunluğu tahrik edilmiş ve aşağılanmıştır."
Dilekçede, Nişanyan'ın "kamu görevlisini görevi sebebiyle hakaret etmek" ve "halkı kin ve düşmanlığa kışkırtmak veya aşağılamak" suçlarını işlediği belirtilerek, hakkında kamu davası açılması talep edildi.
SEVAN NİŞANYAN NE DEDİ?
Gazeteci Sevan Nişanyan, geçmişte de din düşmanlığı yaptığı bilinen bir muhaliftir. Bu sefer de ezanı hedefine aldı. Hoparlörlerden okunan ezanları 'taciz' ve 'tecavüz' gibi iğrenç kelimelerle eleştiren Nişanyan, "İnsanların mahremine girilmesi kadar büyük bir saldırı" dedi.
Ezanları "Türkiye'de yaşamanın en kötü yanı olarak" gösteren Sevan Nişanyan, "bangır bangır, hayvanca bağıran ezancılar" diyerek dini değerlere hakaret etti. Ayrıca, 2013 yılında kişisel blogunda Hz. Muhammed'e hakaret içeren bir yazı yazdığı için hakkında dava açılan Sevan Nişanyan'a 13 ay 15 gün hapis cezası verilmişti.
