Ankara Emniyet Müdürlüğü'nden 4'ü polis 5 kişinin, "rüşvet" ve "mal varlığı bildirilmesi kanununa muhalefet" suçlarından yargılanmasına devam ediliyor. Dava, Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmekte ve duruşmaya eski emniyet müdür yardımcıları ile tutuklu sanık Ayhan Bora Kaplan katıldı.
Kaplan'dan Dikkat Çeken Açıklamalar
Mahkeme başkanı, Kaplan'a savunma yapması için söz verdi. Ayhan Bora Kaplan, savunmasında 15 Temmuz darbe girişiminden sonra emniyette önemli değişiklikler olduğunu belirtti. Yargılandığı sanıkların da darbe sonrası göreve geldiğini ifade etti.
Kaplan, sahip olduğu iş yerleri hakkında bilgi vererek, emniyet baskısı nedeniyle işletmelerini devretmek zorunda kaldığını öne sürdü. Gözaltına alındığında hangi suçlamanın kendisine yöneltildiğini bilmediğini iddia eden Kaplan, "Ramazan ayında beni 3 kez gözaltına aldılar, yardım dağıtıyordum" diyerek yaşadığı sıkıntıları anlattı.
Emniyet ve Olaylar
Kaplan, gözaltına alındığı sırada, emniyetin kendisine iftira atma ihtimaline karşı önlem almak amacıyla araç ve işyerlerine kamera yerleştirdiğini belirtti. Üzerine atılı suçların asılsız olduğunu savunan Kaplan, mevcut sanıkların daha önce kendisi hakkında hazırlanan dosyalara dair sorumluluk taşıdığını öne sürdü.
Kaplan, "Murat Çelik ve ekibi adliyeyi ele aldılar, benim yargılandığım dosyaları onlara bıraktılar. Eğer buradan rüşvet verdim dersem, bu kişiler ceza alacak" dedi. Ayrıca, sanık Alp Aslan'a lüks bir saat verdiği iddialarını kabul etmedi ve emniyette dinlenmesi sırasında zorla ifade verdiğini savundu.
Sanıkların Savunmaları
Sanık Alp Aslan, dönemde Kaplan'a yapılan fiziki ve teknik takibin tamamının mahkeme kararı ile olduğunu vurguladı. Asayiş Şube Müdürü Oben Özay ise, sokaktaki nizamın sağlanmasıyla ilgili çok sayıda uygulama yaptıklarını ifade etti.
Mahkeme heyeti, sanıklara ilişkin adli kontrol kararının devamına hükmederek, duruşmayı 7 Mart 2025'e erteledi.
Davanın Geçmişi ve İddianame
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada, Ankara Emniyeti'nde çalışan eski yöneticilerin, mali profilleri ile ana hesaplarının uyumsuz şekilde yüksek tutarlarda para yatırıldığı tespit edildi. İddianamede, Kaplan'ın ifadeleri ve telefon kayıtları delil olarak gösterildi ve sanıklara hapis cezası talep edildi.
Aslan ve Özay'ın "mal varlığı bildirilmesi kanununa muhalefet" suçundan en az 5 yıl hapis ve 10 milyon liraya kadar para cezası ile cezalandırılması talep edilirken, Aslan için ayrıca rüşvet suçundan 12 yıl hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi.