Fransa Dışişleri Bakanı Barrot'tan Çarpıcı Açıklama
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, ABD Başkanı Donald Trump'ın Grönland'ın kontrolünü alma isteğine yönelik soruya verdiği "Neden olmasın?" yanıtıyla dikkatleri üzerine çekti. Barrot, konuk olduğu Sud Radio programında, Grönland'a Avrupa'dan asker gönderilmesine ilişkin ihtimali dışlamayarak açıklamalarda bulundu.
Avrupa'nın Sınırları ve Güvenlik
Barrot, Avrupa'nın egemen sınırlarının bulunmasına dikkat çekerek, "Kimse gelip de sınırlarla dalga geçemez. Bunu açıkça söyledik ve sürekli yineliyoruz." ifadelerini kullandı. Bu durumun, Arktik bölgesinin yeni bir çatışma alanına dönüşmesi ihtimaliyle ilgili olduğunu belirtti.
Danimarka'nın Askeri Güçlendirme Adımları
Danimarka, Arktik'teki askeri yapılanmasını güçlendirmek için 2 milyar avro ek destek açıklaması yaparken, Barrot, "Danimarka, Arktik'i yabancı etkilere ve müdahalelere karşı korumak için daha fazla şey yapmamız gerektiğini düşünüyor." dedi.
AB'nin Güvenlik Çıkarları
Grönland'a Avrupalı birlik gönderilmesi ile ilgili soruya cevap veren Barrot, "Neden olmasın, güvenlikle ilgili bir mesele var" şeklinde konuştu. Avrupa Birliği'nin sınırlarının pazarlık konusu olamayacağını vurgulayan Barrot, "Güvenlik çıkarlarımızın korunup korunmadığını değerlendirmeye hazır olan Danimarka ile bunu görüşmeye başladık." dedi.
ABD'nin Grönland'ı Kontrol Altına Alma İhtimali
Barrot, ABD'nin Grönland'ı topraklarına katacağına ilişkin ihtimal vermedi ve "AB ile çatışmaya girmek kimsenin yararına değil." değerlendirmesinde bulundu. Ayrıca, Danimarka'nın AB ülkelerinden dayanışma talep etmesi durumunda Fransa'nın bu taleplerine olumlu yanıt vereceğini kaydetti.
Macron ve Danimarka Başbakanı Görüşmesi
Öte yandan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bugünkü Elysee Sarayı'ndaki görüşmesinde Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen'i ağırladı. Bu görüşme, iki ülke arasındaki iş birliği ve güvenlik konularına dair önemli mesajlar verdi.
Trump, 23 Aralık 2024 tarihli Truth Social hesabındaki paylaşımında, Grönland'ın ülkesinin kontrolünde bulunması gerektiğini yineleyerek, Ada'nın mülkiyeti ve kontrolüne sahip olmanın "mutlak zorunluluk" olduğunu savunmuştu.
