Gazze Sağlık Sistemi Çöküşe Geçiyor
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, bölgedeki sağlık sisteminin çöküşün eşiğinde olduğunu ve durumun benzeri görülmemiş bir kötüleşmeyle karşı karşıya kaldığını açıkladı. Bakanlık müsteşar vekili Mahir Şamiye, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İsrail ordusunun saldırıları nedeniyle sivil savunma ve ambulans ekipleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki binlerce Filistinliye hala ulaşamıyor." ifadelerini kullandı.
Hastaneler Güvenlik Riski Altında
Şamiye, kuzeydeki hastanelerin ciddi güvenlik riskleri nedeniyle yaralıları kabul edemediğini belirterek, en büyük hastane olan Kemal Advan Hastanesi'nin, drone saldırılarıyla sürekli hedef alındığını söyledi. Bu saldırıların hastanedeki oksijen sistemini tamamen devre dışı bıraktığını vurgulayan Şamiye, teknik ekiplerin bakım yapamadığı için cerrahi operasyonların durduğunu aktardı.
Temel İhtiyaçlar Karşılanamıyor
İsrail'in ilaç ve tıbbi malzeme girişine getirdiği kısıtlamalar nedeniyle hastanelerin temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiğini belirten Şamiye, "Ambulans ve ilk yardım hizmetleri aksatılıyor," dedi. 5 Ekim'den bu yana, ambulanların servis veremediği kapasitelerin gelebilirliklerini artırmak için uluslararası yardım çağrısında bulundu.
Kritik Durum ve Acil Çağrı
Gazze Şeridi’nin sağlık sisteminin durumu giderek kötüleşiyor. Öyle ki, yaralıları karşılayacak boş yatak bile kalmadı. Acil vakalar için tahsis edilen Şifa Hastanesi bile kapasitesinin üzerinde çalışmak zorunda kalıyor. Uluslararası El-Helou Hastanesi tamamen doldu, yaralıların kabulü için belirlenen çadırlar dahi ihtiyaçları karşılayamıyor.
Uluslararası Topluma Hareket Çağrısı
Şamiye, uluslararası topluma acil müdahale çağrısında bulunarak, ambulansların güvenli yollarla bölgelere girmesi, sağlık ekiplerine uluslararası koruma sağlanması ve temel tıbbi malzemelerin sağlanması gerektiğini ifade etti. 7 Ekim 2023'ten bu yana saldırılarda yaklaşık 17 bin 492'si çocuk, 11 bin 979'u kadın olmak üzere toplam 44 bin 580 Filistinli yaşamını yitirdi.
Henüz enkaz altındaki ölü sayısının netleşmediği, sığınma alanlarının hastaneler ve eğitim kurumları olarak hedef alındığı ve sivil altyapının tahrip edildiği bildiriliyor.
