Welthungerhilfe'den Endişe Verici Açıklama
Alman yardım kuruluşu Welthungerhilfe, Gazze Şeridi'nde yaşanan insani krizin her geçen gün derinleştiğini duyurdu. Yayınladıkları basın bildirisinde, bölgede adeta kıyametin hüküm sürdüğünü vurguladılar.
Bölgedeki Durum
1962 yılından beri dünyanın çeşitli bölgelerinde faaliyet gösteren Welthungerhilfe, Gazze'deki insani şartların son derece kötü olduğunu belirtti. Raporlarına göre, insanların açlık ve kötü yaşam koşullarıyla boğuştuğu belirtiliyor. Sadece birkaç kilometrekarelik kapalı bir alana sınırlı sayıda yardım malzemesi ulaşabiliyor. Nüfusun %91’i ciddi bir gıda kriziyle karşı karşıya bulunuyor. Ayrıca, uluslararası kuruluşların çalışmaları kısıtlamalar ve gecikmeler nedeniyle oldukça zor hale gelmiş durumda.
Yardım Kuruluşunun CEO'su Açıklamalarda Bulundu
Mathias Mogge, Welthungerhilfe'ın Üst Yöneticisi, çalışanlarından gelen bilgiler doğrultusunda; "20 yıldır acil durumlarda çalışan deneyimli ekibimiz, başka hiçbir kriz bölgesinde bu denli büyük bir yıkım ve umutsuzlukla karşılaşmadı. Yaşanan acı durumu derinden hissetmekteyiz," dedi. Mogge, insanların deniz ile yıkılmış binalar arasında sıkışmış durumda olduğunu ifade etti.
Gözlemler ve İnsani İhtiyaçlar
Bölgenin üzerinde sürekli olarak insansız hava araçlarının uçtuğuna ve sürekli hava saldırıları ile silah seslerinin duyulduğuna dikkat çeken Mogge, "Yerlerinden edilen insanlar, nüfusun büyük bir kısmının sığındığı sözde insani bölgelerde çok dar alanlarda yaşamak zorunda kalıyor. Hayatta kalma mücadelesi, insanların her lokma ekmek için savaştığını gösteriyor. Az sayıda yardım sevkiyatı sürekli saldırılara maruz kalıyor," vurgusunu yaptı.
Bildiride ayrıca, Welthungerhilfe'ın, yetersiz tedarik koşulları nedeniyle çocuklar, hamile ve emziren kadınlar ile yaşlı kişilere odaklanan yardımları hakkında bilgilere yer verildi. Gazze Şeridi'nde temel insani standartların her gün ihlal edilmesi ve halkın güvenli bir şekilde yardımlara erişim sağlayamamaları kabul edilemez bir durum olarak tanımlandı. Özellikle kuzeydeki etkilenen bölgelere daha fazla erişim sağlanması gerektiği belirtildi.
