İsrail'de Gerilimin Tırmanması
İsrail'de, Adalet Bakanı Yariv Levin'in Yüksek Mahkeme Başyargıcı olarak atanan Yitzhak Amit'i tanımadığını belirtmesiyle birlikte hükümet ve yargı arasındaki gerilim yeniden alevlendi. Bu adım, Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin yargı reformu tartışmaları çerçevesinde önemli bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.
Yargı Atama Komitesinin Boykotu
The Jerusalem Post gazetesine göre, Levin, Ulusal Misyonlar Bakanı Orit Strock ve Milletvekili Yitzhak Kreuzer ile birlikte Yüksek Mahkeme Başyargıcını belirlemek için gerçekleştirilen yargı atama komitesinin oturumunu boykot etti. Bu komite, yürütme, yasama ve yargıyı bir araya getiren kritik bir yapı olarak işlev görmektedir.
Levin'in İtirazları
Açıklamalarında, 4 yıllığına başyargıç olarak seçilen Amit'in göreve gelme sürecinin temelden sorunlu olduğunu belirten Levin, "Yasa dışı bir süreçle seçildiğini düşünüyorum" dedi. Ayrıca, Amit'in daha önce bazı davalarda hatalı kararlar verdiği iddialarını gündeme getirerek, seçim sürecinin "hükümete karşı tamamen seçici bir uygulama ve ahlaki bir rezalet" olduğunu belirtti.
Likud'un Eleştirileri
Netanyahu'nun partisi Likud’un Meclis Başkanı Amir Ohana, Amit'in seçilmesinin halkın yargıya güveni açısından ciddi bir sorun yarattığını vurguladı. "Yargıya olan güvenin kalmadığı bir süreç yaşanıyor" diyerek durumu eleştirdi.
Muhalefetten Tepki
Öte yandan, ana muhalefetteki Gelecek Var Partisi lideri Yair Lapid, Ukrayna kökenli yargıcın seçilmesini sevinçle karşıladıklarını ifade ederken, Levin'i yargı sistemini güçlendirmeye davet etti. "Levin'in son hamlesi, ülkenin sosyal dokusunu derinlemesine sarstı ve 7 Ekim felaketine yol açtı" dedi.
Davalar ve Protestolar
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Amit'in seçilmesini olumlu karşıladı ve yargının halkın güvenini tesis etme görevine vurgu yaptı. Netanyahu hükümetinin reformları, iş dünyası ve muhalefet tarafından 'yargı darbesi' olarak nitelendirilip her hafta düzenli olarak protesto edilmiştir.
Bu gelişmeler, İsrail'deki yargı bağımsızlığının ve hukukun üstünlüğünün sorgulanmasına neden olmuş, toplumun farklı kesimlerinden tepkilere yol açmıştır. Gelecek süreçte yargının rolü ve hükümetin yetkileri konusu, tartışmalara yol açmaya devam edecek gibi görünüyor.