İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki İşgali: 6 Temel Soru
İsrail, Suriye’ye ait olan ve işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgede işgal alanını genişletmek için harekete geçti. Başbakan Binyamin Netanyahu, Golan Tepeleri’nde tampon bölge ve silahlardan arındırılmış bölgenin sınırlarını belirleyen 1974 Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması’nın çöktüğünü ifade etti. Bu adımlar, uluslararası toplumda tartışmalara neden oluyor.
1 - 1974 Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması Nedir?
Bu anlaşma, 6 Ekim 1973’te sona eren savaş sonrası Suriye ile İsrail arasında imzalanmıştır. İsviçre'nin Cenevre kentinde yapılan anlaşmada iki ayrım çizgisiyle birlikte bir tampon bölge oluşturulmuştur.
2 - BM'ye Bağlı Güçlerin Durumu Nasıldır?
Ağustos 2024 itibarıyla UNDOF olarak bilinen BM Ateşkes Gözlem Gücü, 1309 kişiden oluşmaktadır. Bu güçteki askerlerin çoğunluğu Nepal, Hindistan ve İrlanda gibi ülkelerden gelmektedir.
3 - Silahsız Tampon Bölge Nedir?
Tampon bölgenin uzunluğu 75 kilometreyi bulmakta, orta kesimlerde bu genişlik 10 kilometreye düşmektedir. BM, bu bölgedeki silah kısıtlamalarının uygulanmasını denetlemekte ve izlemektedir.
4 - Tampon Bölge Suriye Köylerini Kapsıyor Mu?
Bölgede Taranca, Ufaniyye ve Kuneytra gibi birçok Suriye köyü bulunmaktadır. İsrail ordusu, bu köylerdeki askeri güçlerine dikkat çekerek bölge sakinlerini uyarıda bulunmuştur.
5 - Golan'da Kimler Yaşıyor?
Golan Tepeleri'nde yaklaşık 40 bin kişinin yaşadığı, bunun yarısından fazlasının Dürzi kökenli Suriye vatandaşı olduğu tahmin edilmektedir. Dürzi kökenliler, sıklıkla İsrail ordusunda hizmet etmeyi reddediyorlar.
6 - Golan Tepeleri İsrail İçin Neden Önemlidir?
İsrail'in Dışişleri Bakanlığı’na göre, Golan Tepeleri'nin stratejik önemi, Taberiye Gölü gibi ana su kaynaklarına olan yakınlığından ve bölgedeki yüksekliğinden kaynaklanmaktadır. Golan Tepeleri’nin yüksekliği, Tel Aviv'in güvenliğini artıran bir savunma avantajı sağlamaktadır.
Bu bağlamda, bölgenin kontrolü, hem askeri hem de stratejik açıdan kritik bir öneme sahiptir. Bu, aynı zamanda Suriye’nin başkenti Şam’a olan yakınlığının yarattığı caydırıcılığı da artırmaktadır.
