İsrail Meclisi Yeni Yasa Tasarılarıyla Baskıyı Hedefliyor
İsrail Meclisi (Knesset), Gazze'deki durumu göz önünde bulundurularak, Filistinlilere yönelik baskıları kurumsallaştırmaya yönelik yeni yasa tasarılarını gündeme alıyor.
Arap Azınlık Haklarını Koruma Hukuk Merkezi’nin Raporu
İsrail'deki Arap Azınlık Haklarını Koruma Hukuk Merkezi, Adalah, Meclis'in 27 Ekim'de başlayacak yeni döneminde, Filistinlileri hedef alan "ırkçı, ayrımcı, anti-demokratik" sekiz yasa tasarısı hakkında bir rapor yayınladı. Bu tasarıların, Filistinlilere yönelik ırk temelli ayrımcılığı ve siyasi zulmü daha da yaygınlaştırması bekleniyor.
İfade Özgürlüğünün Kısıtlanması
Raporda, Knesset'te tartışılan bir yasa tasarısı ile Filistinlilere karşı "siyasi zulüm" uygulamak üzere ifade özgürlüğüne dair suçların kapsamının genişletileceği belirtildi. Tasarı, Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçların daha da sertleştirilmesini öngörüyor.
Filistin'deki Eğitim Kuruluşlarına Yönelik Hedefler
Bir diğer yasa tasarısı ise Filistin eğitim kurumları için tehdit oluşturuyor. Tasarı, öğretmenleri terörle bağdaştırarak görevden alma yetkisi veriyor ve eğitim kurumlarının finansmanını iptal etme yetkisi sunuyor.
Filistinli Çocukların Haklarının İhlali
Adalah'nın raporunda dikkat çekilen bir diğer konu, Filistinli çocukların haklarının ihlaline dair yeni yasa tasarılarıdır. Bu tasarılar, çocukların adli süreçlerde yetişkin gibi değerlendirilmesini öngörüyor.
Ailelerin Sosyal Hakları Üzerindeki Kısıtlamalar
Yine yasalarla, terör eylemi gerekçesiyle hüküm giymiş çocukların ailelerinin sosyal yardımları da iptal edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.
BM Yardımlarını Tehdit Eden Tasarılar
Adalah raporuna göre, Knesset'te gündeme gelen iki tasarı, BM'nin Filistinli mültecilere yönelik yardım faaliyetlerine darbe vurmaya yönelik. Bu tasarılar, UNRWA kuruluşunun işgal altındaki bölgelerdeki çalışmalarını durdurmayı amaçlıyor.
Sonuç olarak, bu tasarılar, Filistinlilerin hak ve özgürlüklerini büyük ölçüde kısıtlayacak olan bir dizi düzenlemeyi içermektedir ve uluslararası insan hakları sözleşmeleriyle çelişmektedir.