İstanbul ve İzmir tehlikede: Her an sular altında kalabilir

Küresel Denge Derneği tarafından hazırlanan bir raporda çok etkileyici bir keşif geldi. Derneğin araştırma çalışmalarında küresel ısınmayla birlikte deniz seviyeleri 1 metre yükselecek ve herhangi bir tedbir alınmazsa İstanbul ve İzmir kıyıları suların altında kalacak. Üç yıllık çalışmanın ardından hazırlanan deniz seviyesi yükselişi ve olası etkilerine ilişkin rapor İstanbul'da sunuldu. İstanbul Üniversitesi'ne bağlı Coğrafya Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapan Prof. Sedat Avcı, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, şunları söyledi: Hem İstanbul'da hem de İzmir'de deniz seviyesinde belli bir yükselmenin mümkün olduğu varsayımından hareketle, 2050'li yıllarda yaklaşık 50 cm yüksekliğe ulaşabilir ve bir metreye kadar ulaşabilir. Bizler; 'Bu yüzyılın sonunda, 2100'de acaba ne olacak?' sorusuna yanıt bulmaya çalıştık” Uzmanlar tarafından yapılan araştırmaların sonucunda deniz seviyesindeki yükseliş gözle görülemeyecek ancak zamanla daha fazla gelişecek. Yaklaşık olarak sonra İstanbul'da Üsküdar, Kadıköy, Tuzla ve Yenikapı ilçeleriyle birlikte İzmir'de Karşıyaka, Balçova ilçeleri ciddi şekilde bu durumdan etkilenecek. İklim dinamikleri ve ekoloji uzmanı Prof. Dr. Nüzhet Dalfes, açıklamasında şunları söyledi: “Kıyının yapısına ve kullanımına bağlı olarak farklı riskler var ancak kıyının kullanım yapısının ve yapılaşmanın nereye gideceğini bilmediğimiz için bundan 100 yıl önce sadece mevcut duruma dayalı bir çalışma yaptık. İSTANBUL SAHİLİNDEKİ YAPILAR ETKİLENEBİLİR Raporda, nüfus yoğunluğu, sosyo-ekonomik gelişme ve ticari faaliyetler açısından önemli olan İstanbul ve İzmir'de iklim değişikliği nedeniyle olası deniz seviyesi değişiklikleri incelenirken, bunun yaşam alanları ve doğal yaşam alanları üzerinde yaratacağı tehlikelere de vurgu yapılıyor. boşluklar. Rapora göre, deniz seviyesindeki değişimlerden Boğaz'ın tamamının, özellikle de kıyılarındaki yapılar, saraylar, dini ve tarihi yapıların da çok fazla etkilenmesi beklenmekte.. BİRÇOK ALAN SU ALTI OLABİLİR Rapor, Dolmabahçe Sarayı ve Beylerbeyi Sarayı'nın yanı sıra Kasrı gibi saraylarla Şemsi PaşaOrtaköy Camii gibi günümüzde çok değerli olan yapıların korunmasına yönelik daha kalıcı tedbirlerin alınması gerektiğini vurgularken yükselen deniz seviyesinin Göksu, Küçüksu ve Kurbağalıdere'deki dere yatakları gibi bölgenin bir kısmını sular altında bırakabileceği öngörüsünde bulunuyor. İstanbul'da deniz seviyesinin yükselmesi halinde bazı iskelelerin yenilenmesi gerektiği, Üsküdar İskelesi'nde güneybatı rüzgarları sırasında oluşabilecek fırtına dalgalanmaları ve deniz sonrası oluşabilecek fırtına dalgalanmalarıyla mücadele için mühendislik tedbirleri alınması gerektiğine dikkat çekildi. Kadıköy'deki seviye yükselmesi metro girişini etkileyebilir ve bu durumlara karşı önlem alınması gerekiyor. Adalar'da özellikle yerleşim alanlarının bulunduğu rıhtımlar ve kıyı bölgeleri de etkilenmesi muhtemel alanlar arasında yer alıyor. Rapor hazırlanması sırasında çalışmalarıyla destek olan Dr. Nüzhet Dalfes, İstanbul'un Marmara Denizi'ne kıyısı olan mahallelerinde 6 milyonun üzerinde insanın yaşadığı bilgisini vererek şunları söyledi: “Şehirde alan yaklaşık 120 kilometrekare. yüksekliği 2 m'nin altında olanlar tehlike altındadır. Bu kabaca Maltepe ve Fatih'in toplam alanına eşdeğer bir alan. Deniz seviyesi değişikliklerinden İstanbul'un güney kıyılarındaki yerlerin daha fazla etkileneceği tahmin ediliyor" İZMİR’DEKİ TURİSTİK YERLER DE RİSK ALTINDA Raporda, İzmir'de deniz seviyesi değişikliklerinden en çok İzmir Körfezi'nin etkileneceği, deniz seviyesinin yükselmesinin kıyı boyunca bazı bölgelerde su baskınlarına ve tuzlu suyun suya karışmasına yol açacağı belirtiliyor. Bu durum ayrıca tarımsal üretimde ciddi sıkıntılara neden olacaktır. İzmir'deki tatil köyleri için uyarıda bulunulmasına rağmen, Güzelbahçe de dahil olmak üzere bazı plaj alanlarının azaltılabileceği, kıyıdaki rıhtım gibi yapıların özelliğini kaybedebileceği, Sığacık Körfezi'ndeki tekne bağlama alanları ve marinaların risk altında olduğu ifade edildi.