İtalya'da Düzensiz Göçle Mücadele İçin Yeni Yasa Tasarısı
İtalya hükümeti, düzensiz göçle başa çıkma çabaları kapsamında yeni bir yasa teklifi geliştirdi. Bu tasarı, sivil toplum kuruluşlarına (STK) ait uçakların, denizde tespit ettikleri göçmen tekneleri hakkında önce devlete bilgi vermelerini zorunlu kılmayı amaçlıyor.
Yeni Düzenlemeler Neler Getiriyor?
Yasa teklifinin kabul edilmesinin ardından, İtalya topraklarından kalkan ve denizde arama kurtarma faaliyetleri yürüten uçaklar, göçmen teknelerine dair acil bir durum tespit ettiklerinde bunu ilk olarak Ulusal Deniz Kurtarma Koordinasyon Merkezi'ne bildirmek zorunda olacak. Bu düzenlemeye uymayanlara 10 bin avroya kadar para cezası ya da uçağa geçici olarak el konulabilir.
Kimlik Tespiti İçin Cep Telefonu Kontrolleri
Yasa teklifi, ayrıca üzerinde kimlik belgesi bulunmayan göçmenlerin kimlik tespitinin yapılabilmesi amacıyla cep telefonlarının görüntülenmesine de olanak tanıyacak.
Diğer Önemli Maddeler
Bunun yanı sıra, mevsimlik işçilerin sözleşmeleri sona erdiğinde yeni iş bulabilmeleri için 60 gün ek süre tanınması, "hasta bakıcı" statüsünde 2025 yılına kadar 10 bin yabancıya oturum izni verilmesi gibi maddeler de tasarıda yer alıyor. Ayrıca, tarım işçilerine de işvereni tarafından sözleşmesiz çalıştırılmaları durumunda 6 aylık oturum izni verilmesi hedefleniyor.
Personel Artışı Bekleniyor
İçişleri ve Dışişleri Bakanlıklarında da personel sayısının artırılması planlanıyor; İçişleri Bakanlığı için 500, Dışişleri Bakanlığı için 250 ek kadro sağlanacağı bildiriliyor. Bu kapsamda Dışişleri Bakanlığı içerisinde, özellikle vize başvurularında sıkıntı yaşayan konsolosluklarda çalışacak personelin görevlendirileceği ifade ediliyor.
Giorgia Meloni'nin Vizyonu
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, yasa tasarısının ülkeyi "düzenli göç"e açmayı, aynı zamanda yasa dışı girişlerle mücadele etmeyi hedeflediğini belirtti. 2022 Ekim ayında iktidara gelen Giorgia Meloni liderliğindeki sağ koalisyon hükümeti, düzensiz göçle mücadele için 2023'te yürürlüğe giren bir dizi düzenlemeyle STK'ların Akdeniz'deki faaliyetlerini de kısıtlamıştı.