Karadeniz Isınması ve Olumsuz Etkiler
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yücel, Karadeniz’deki ısınmanın Marmara Denizi'ne olan etkilerini vurguladı. Yücel’in belirttiğine göre, Karadeniz’in yüzeyinde 2, derinlerinde ise ortalama yarım derecelik bir sıcaklık artışı gözlemlendi. Isınan suyun akıntıyla Marmara’ya girmesi, alg patlamaları ve müsilaj oluşumuna meyil veriyor.
Isınmanın Sebepleri ve Sonuçları
Yücel, Karadeniz’in kıyısı olan ülkelerin 1996 yılında imzaladığı “Karadeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması ve İyileştirilmesi Stratejik Eylem Planı” doğrultusunda her yıl 31 Ekim gününün "Uluslararası Karadeniz Günü" olarak kutlandığını hatırlattı. Bu gün, kirliliğe dikkat çekmek amacıyla çeşitli etkinliklerle kutlanmakta.
Son 40 yıllık verilerle karşılaştırıldığında, bu sonbahar Karadeniz’de deniz yüzey suyu sıcaklıklarının 2 derece daha yüksek tespit edildiğini ifade eden Yücel, "Sıcaklığın denizin derinliklerine inmesi önemli bir endişe kaynağıdır" dedi.
Soğuk Ara Tabakanın Rolü
Yücel, denizdeki sıcaklığın artmasının, yüzeydeki dinamikleri değiştirdiğine dikkat çekti. Soğuk ara tabakanın, sıcaklığın artışını frenleyen bir işlevi bulunuyor ve bu tabakanın ısınması, yüzeydeki sıcaklık artışlarını hızlandırıyor. Ayrıca, yabancı istilacı türlerin denize daha hızlı adapte olabileceği uyarısında bulundu.
Alınan Önlemler ve Gelecek Tahliller
Marmara Denizi’nde de benzeri etkilerin gözlemlenebileceğini belirten Yücel, alg patlamalarının yıl sonundan itibaren başlayabileceğini ve pik yapacağı dönemin nisan-mayıs ayları olacağını tahmin ediyor. 1994’te imzalanan Bükreş Sözleşmesi çerçevesinde alınan önlemlerle azot ve fosfor kirliliğinin azaldığını, ancak yerel kirlilik sorunlarının devam ettiğini aktardı.
Sonuç olarak, Karadeniz’deki alınan önlemler ve kirlilik önleme stratejileri ile kirliliğin önüne geçilmesi hedefleniyor fakat lokal sorunlar, hala tehdit oluşturuyor.