Yanlış Batılılaşmanın Kentlere Etkileri
Orta Doğu'daki şehirler, Batılı bir kimlik kazanma isteği ile iklim kriziyle mücadele için gerekli olan mekanizmaları terk ediyor. Uluslararası Peyzaj Mimarlığı Federasyonu Orta Doğu Sorumlusu Jala Makhzoumi, bu durumu Dünya Bankası ve Uluslararası Enerji Ajansı verileriyle destekliyor.
İklim Krizi ve Yanlış Şehirleşme
Raporlara göre, Orta Doğu ve Kuzey Afrika, iklim krizine en savunmasız bölgeler arasında yer alıyor. 1980 ile 2022 yılları arasında bu bölgelerde ortalama sıcaklık her 10 yılda 0.46 derece artış gösterdi. Bu durum, yağış rejimlerinin değişmesi ve su stresinin artmasına neden oldu. Makhzoumi, yanlış şehirleşmenin bu kenti daha da kırılgan hale getirdiğini belirtti.
Yeşil Mirasın Önemi
Makhzoumi, şehirlerin peyzaj unsurlarının tarihi miras olarak kabul edildiğini ve insanların parklar ile yeşil alanlarla olan duygusal bağını vurguladı. Bahçeler ve ağaçlar, yalnızca fiziksel alanlar değil, aynı zamanda toplumsal birleşme ve kültürel kimliğin de birer parçası.
Yanlış Batılılaşmanın Matematiği
Makhzoumi, bu yanlış Batılılaşma sürecinin Lübnan gibi yerlerde su toplama havuzlarının yok olmasına yol açtığını ifade etti. 'Bir zamanlar sürdürülebilir olan çözümleri şimdi sırf Batılı görünmek için terk ediyoruz,' dedi.
Küreselleşme ve Sürdürülebilirlik
Küreselleşmenin, yerel mirasların unutulmasına neden olduğunu söyleyen Makhzoumi, bu bağlamda peyzaj mimarlığının önemine dikkat çekti. Sürdürülebilir şehir uygulamalarının, Batılı örnekleri kopyalamak yerine yerel şartlara uyarlanması gerektiğini vurguladı.
Yerel Çözümlerle İklim Krizine Direnme
Makhzoumi, çözümün sadece mimari tasarımda değil, yerel yönetimlerin işbirliği ve halkın katılımında yattığını belirtti. 'İklim değişikliğiyle mücadelede herkes üzerine düşeni yapmalı' diyerek, sürdürülebilir şehir çözümlerinin oluşturulması gerektiğini vurguladı.