DOLAR
34,08 -0,21%
EURO
38,06 -0,16%
ALTIN
2.841,03 -0,5%
BITCOIN
2.176.768,15 -1,27%

Kudüs Ulemasından Mescid-i Aksa'ya Yapılan Baskınlara Sert Tepki

Kudüs uleması, Mescid-i Aksa'ya yönelik fanatik Yahudi baskınlarını ve Ben-Gvir'in provokatif açıklamalarını kınadı.

Yayın Tarihi: 13.08.2024 15:37
Güncelleme Tarihi: 13.08.2024 15:37

Kudüs Ulemasından Mescid-i Aksa'ya Yapılan Baskınlara Sert Tepki

Kudüs Uleması'ndan Sert Kınama

Kudüs’teki dini otoriteler, aşırı sağcı politikacıların Mescid-i Aksa’ya düzenlediği baskınları protesto etti. Kudüs Vakıflar, İslam Mukaddesatı ve İşleri Konseyi, Yüksek İslam Heyeti, Şeriat Mahkemeleri Başyargıçlık Divanı ve Filistin Fetva Kurulu ortak bir açıklama yayınlayarak, fanatik Yahudi grupların Mescid-i Aksa’daki ihlallerini kınadı.

Baskınlar ve İhlaller

Açıklamada, İsrail hükümetinin fanatik grupların Mescid-i Aksa’nın statükosunu sorgulamasına neden olan planların hayata geçtiği vurgulanarak, "Mübarek Mescid-i Aksa’ya yönelik arttı gihal ve dünyevi provokasyonları en güçlü ifadelerle kınıyoruz," denildi. Mescid-i Aksa’ya bu sabah düzenlenen baskının sonuçlarına dair endişeler dile getirildi.

Fanatik Gruplar ve Ben-Gvir'in Açıklamaları

Aksaya yapılan baskınlar sırasında, fanatik Yahudilerin birçok ritüeli gerçekleştirdiği ve Talmudik ayinler yaptığı görüldü. Itamar Ben-Gvir, Mescid-i Aksa’dan yaptığı açıklamada, "Buranın yönetimi ve egemenliği ile ilgili önemli gelişmeler var. Yahudilerin burada ibadet etmeleri gerekiyor," ifadesini kullandı. Böylece, ilgili askeri ve siyasi düzenlemelere dair tartışmalar yeniden alevlendi.

Uluslararası Tepkiler ve Statüko

Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesidir ve statükosu, 1994'te Ürdün ile yapılan Vadi Araba Anlaşması ile korunmaktadır. Ancak, fanatik grupların baskınları ve duaları, bu tarihi statünün ihlal edildiği algısını güçlendiriyor. Eski İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un 2000 yılında yaptığı bir ziyaretin ardından başlayan sorun, günümüzde de devam etmektedir.

İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa’da "Sadece Müslümanların ibadet edebileceği, diğer din mensuplarının ise yalnızca ziyaret edebileceği" tarihsel bir statünün korunduğunu savunsa da, bu durum sıkça tartışmalara sebep olmaktadır.