DOLAR
34,09 0,02%
EURO
38,04 0,04%
ALTIN
2.874,38 0,03%
BITCOIN
2.146.710,33 -0,22%

Marmara Deniz'i alarm veriyor: Marmara Denizi'nin sessiz çığlıklarını duyun!

İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı’nda son zamanlarda artan denizanası sayısının, denizin yaşadığı ekolojik sorunların bir göstergesi olduğunu söyledi. “Marmara Denizi çığlık atıyor. Gözümüze çarpan denizanaları, buz dağının sadece görünen yüzü” dedi.

Yayın Tarihi: 17.12.2023 11:08
Güncelleme Tarihi: 17.12.2023 11:08

Marmara Deniz'i alarm veriyor: Marmara Denizi'nin sessiz çığlıklarını duyun!

İstanbul Boğazı ve Haliç’in kıyılarında denizanası istilası yaşanıyor. Hava sıcaklığı, deniz kirliliği, kıyısal alan tahribatı gibi faktörlerin etkisiyle denizanaları çoğalıyor ve balık stoklarını tehdit ediyor.

Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, denizanalarının müsilaj oluşumuyla bağlantılı olduğunu belirtti. Okyar, “Marmara Denizi çok fazla baskı altında kaldığı için denizanası sayısı, deniz renklenmesi ve müsilaj gibi sorunlar Marmara Denizi’nin çaresiz çığlıkları. Deniz yüzeyinde gözüken denizanaları buz dağının görünen yüzü. Gerçek stok suyun altında. Biz yaptığımız araştırmalarda asıl yoğunluğu 10 metre ve daha aşağılarda bulduk. Hamsi, sardalya, uskumru gibi balıkların stokları çok büyük bir tehlike altında” dedi.

İstanbul Boğazı ve Haliç'te denizanaları istilası yaşanıyor. Hava sıcaklığı, deniz kirliliği ve kıyısal alanların bozulması gibi faktörler, denizanalarının sayısını ve yayılımını artırıyor. Kıyı şeritlerinde lodos ve poyraz rüzgarlarıyla birikerek görüntü kirliliği ve endişe yaratan denizanalarının, müsilaj sorunuyla da bağlantılı olduğunu belirten İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

marmara-denizi

Tarımsal Kirleticilerin Baskısı Altında

Prof. Dr. Okyar, denizanalarının sayısındaki artışın nedenlerini anlattı: "Marmara Denizi, son 50 yıldır evsel, endüstriyel ve tarımsal kirleticilerin baskısı altında. Kıyısal alanların bozulması da denizanalarının üreme alanlarını genişletiyor. Çünkü bunlar sert zeminde larva bırakıyor. Bu canlılar, çok düşük oksijenli ortamlarda bile yaşayabiliyor. Dünyada en dayanıklı canlılardan biri bunlar."

Okyar, "Denizanaları, çevresel koşullara çok uyum sağlıyor. Yol, park, liman gibi yapay yapılar denize konduğunda, bunlar denizanalarının larvalarının tutunabileceği yerler oluyor. Normalde orada deniz anası olmazken, şimdi oluyor" dedi.

Marmara Denizi, Pek Çok Kirlilik Baskısı Altında

Prof. Dr. Okyar, "Marmara Denizi'nde denizanalarının sayısının artmasının en büyük sebebi küresel ısınma. Hava sıcaklığı yükseldikçe, deniz suyu sıcaklığı da mevsim normallerinin üstüne çıkıyor. Bu da denizanalarının üreme hızını artırıyor. Sadece ay denizanaları değil, farklı türler de Marmara Denizi'nde baskın hale geliyor. Örneğin pusula denizanası, bahar aylarında çok fazla çoğalıyor" dedi.

Okyar, "Bütün müsilajı oluşturan faktörler doğru zamanda bir araya geldiğinde her an yine müsilaj oluşabilir. Bilim insanları olarak bunlar bizim korkumuz. Su altında ufak da olsa müsilaj kalıntılarını görüyoruz. Umudumuz bunların tekrar 2021 yılındaki hale dönüşmemesi. Bir katolizör rolü var. Oluşturan etken değil ama oluşmasına sebebiyet veren faktörleri aktive ediyor. Doğal olarak denizanasıyla müsilaj arasında bir ilişki olduğunu şu an için söyleyebiliriz" diye konuştu.

marmara-denizi

Prof. Dr. Okyar, "Balık yumurta ve larvalarını tükettiği için özellikle hamsi, sardalya, uskumru gibi balıkların stokları üzerinde çok ciddi bir baskı yaratıyor. Suyun üzerinde gördüğümüz denizanaları buz dağının görünen kısmı. Asıl stok suyun altında. Biz yapmış olduğumuz çalışmalarda asıl bolluğu 10 metre ve derinlerde gördük. Yüzeyde biz sadece çok az bir kısmını görüyoruz. Lodos estiğinde Marmara Bölgesi'nin kuzey bölgelerinde yığılır, poyraz estiğinde daha çok güney kısımlarında yığılır ve kıyısal alanlarda biz bunları daha fazla görürüz." dedi.

Oltalarımızla Balık Yerine Çöp Çekiyoruz

Olta balıkçısı Muhammet Kabil, "Denizanaları çok çoğaldı, oltalarımız dibe inemiyor, hep denizanalarına takılıyor. Balık tutamıyoruz. Gemiler de boğaza her türlü çöpü atıyorlar. Kıyıya çöp yığını geliyor. Biz de oltalarımızla balık yerine çöp çekiyoruz" dedi.

Bilal Dilek, "Deniz bazen çok kirleniyor. Şimdi temiz görünüyor ama arada poşetler, plastikler çıkıyor. Denizanalarından çok plastik var denizde. Hatta lastik, tekerlek gibi şeyler bile oltamıza takıldı" diye anlattı.