Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, Türk Sivil Havacılık Kanunu ve diğer bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifini görüşmek üzere toplandı. Bu toplantıda, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Suriyeli sığınmacılar konusundaki önergesi gündeme gelince, milletvekilleri arasında hararetli tartışmalar yaşandı.
Sığınmacı politikaları meclis gündeminde parti gruplarının Meclis Başkanlığı'na sunduğu önergeler arasında, CHP'nin "AK Parti İktidarlarının Suriye ve Sığınmacı Politikalarının Ülkemizde Neden Olduğu Toplumsal Sorunların Araştırılması ve Alınacak Önlemlerin Belirlenmesi" başlıklı araştırma önergesi ele alındı. Bu görüşmeler sırasında, Demokrasi ve Adalet Partisi ile Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri arasında sert tartışmalar yaşandı.
DEM Parti'den Sert Eleştiriler
DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, önerge üzerine söz alarak hükümeti ve diğer siyasileri eleştirdi. Gergerlioğlu, "Bakın, 6-7 Eylül olaylarının bir benzeri yapılıyor. Çocuğun cinayetinde parmağınız var, ey iktidar. İktidar yalnız değil, Ümit Özdağ’a da söylüyorum, sorumsuz söylemleri, kim olursa olsun, iktidarıyla muhalefetiyle sorumsuz söylemler. Can gidiyor, bu can geri gelmez arkadaşlar. Göç İdaresi, İçişleri Bakanlığı'na bağlı. Soruyorum, Kayseri’de bir rapor çalışması yaptın mı? 'Sadece sığınmacıları gönderiyoruz, şu kadar gönderdik, elimize sağlık' diyorsunuz. İnsanlar linç ediliyor, katliam var." şeklinde konuştu.
Hangi CHP'ye İnanacağız?
Atay Uslu, Suriyeli sığınmacıların gönüllü dönüşleriyle ilgili verileri paylaşıp, CHP’nin raporundaki çelişkileri eleştirerek sert bir çıkış yaptı.
Atay Uslu, Suriyeli sığınmacıların gönüllü dönüşleriyle ilgili açıklamalar yaparak, CHP’nin raporundaki çelişkili ifadeleri gündeme getirdi. Uslu, "CHP’nin hazırladığı bir rapor var, bunu size okuyorum. '1951 Cenevre Sözleşmesi’nin koyduğu çekinceyi kaldırmalı.' Bu, her yerden gelen herkese mülteci hakkı verelim, beş yıl sonra vatandaş yapalım demektir. Biz geçici koruma statüsünü sürdürüyoruz. Oraya şirin görünmek için rapora bunu yazıyorsunuz. Raporunuzda, 'Açık kapı politikası uygulanıyor ama yetersiz,' 'Mültecilere sağlanan hizmetler yetersiz' diyorsunuz. Bu mu yerlilik? Egemen güçlerin vekili olmak, biz güvenli bölgeye dönüşle ilgili çalışırken, siz destek vermiyorsunuz. Rapor başka, söylem başka; biz hangi CHP’ye inanacağız? Bu rapor, bir yerlere şirin gözükmek için yazıldı. Keşke bu raporu okusaydınız. Biz okuduk, istifade ettik," diye konuştu.
CHP'nin Yanıtı
Uslu’nun açıklamalarının ardından kürsüye çıkan CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre, AK Parti’ye sert yanıt verdi. Emre, "İftiralar atarak, bütün yıkımı muhalefetin üstüne yıkamazsınız. Sorumluluğunuzun farkında olun, bu milletten özür dileyeceksiniz. Türkiye'yi bir sığınmacı deposu haline getirdiniz. İstanbul’un caddelerinde Suriyeli, Iraklı, Afganlı, Pakistanlıdan geçilmiyor. Türkiye büyük bir güvenlik kaosuyla karşı karşıya. Daha birkaç yıl önce İstanbul’da yabancılar tarafından büyük saldırılar olmadı mı? Terör saldırıları Taksim’in göbeğinde gerçekleşmedi mi? Bu insanlar hakkında hangi incelemeler yapıldı? Bu olayın sizin Orta Doğu, Suriye ve sığınmacı politikanızla bağlantısı yok mu? Bizi suçlayamazsınız," dedi.
Kayseri'deki Olaylar Üzerine Tartışmalar
Kayseri’de yaşanan olaylarla ilgili olarak da konuşmalar yapıldı. AK Parti Kayseri Milletvekili Cahid Cıngı, "Solingen’de yanan Türk evleri için ne hissediyorsak burada da aynı şeyi hissetmeliyiz ama objektif olmak istiyorsanız olayın tamamına doğru bakmanız lazım. Orada insanlar arasında bir dedikodu yayıldı ve bazı tahrikçi gruplar, 'Çocuk Türk çocuğu, öldürüldü, tecavüz edildi' gibi dedikodular ürettiler. Valimiz ve Emniyet Müdürümüz, çocuğun Suriyeli olduğunu ama Suriyeli dahi olsa çocuğun çocuk olduğunu ve bu suçun dünyanın her yerinde aynı cezayı gerektirdiğini söyledi," şeklinde değerlendirmede bulundu.
Cıngı’nın sözleri üzerine CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ve DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Emniyet Müdürü'nün yazılı açıklaması olduğunu söylerken, AK Partili milletvekilleri tepki gösterdi.
Meclis’te Gerginlik Sürdü
Meclis Başkanvekili Bozdağ’ın, Cıngı’nın açıklamalarının ardından muhalefet milletvekillerine söz hakkı vermeyip, tekrar Atay Uslu'ya söz vermesi tartışmalara yol açtı.
Kürsüye tekrar çıkan Uslu, "Suriye'den gelenlere mülteci statüsü verilmesini isteyen sizdiniz, biz ise bunu yapmadık. Biz onlara geçici koruma sağladık, çünkü bir gün kendi ülkelerine döneceklerini söyledik. Güvenli bölgeler oluşturduk ve gönüllü geri dönüş süreçleri başlattık. Ancak siz bu bölgelere destek vermiyorsunuz, kiminle iş birliği yapıyorsunuz? Bizi milli olmamakla suçlamak yanlıştır. 7 milyon insan dünya genelinde dağılmış durumda ve 3,1 milyonu Türkiye'de. Bu sorunu çözme iradesi gösterelim. Kayseri’deki olay bir göç meselesi değil, provokasyondur. Arap düşmanlığı ve Türk düşmanlığı körükleniyor. Biz buna müsaade etmeyiz," ifadelerini kullandı.
