DOLAR
34,09 0,02%
EURO
38,04 0,04%
ALTIN
2.874,38 0,03%
BITCOIN
2.148.700,97 -0,31%

MHP Lideri Bahçeli'den sert çıkış: TBMM'de terörist istemiyoruz!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuştu. CHP'nin Meclis'te yayımlanan ortak bildiriyi imzalamamasını eleştiren Bahçeli, "CHP, DEM Parti kadar güvenlik tehdididir" ifadesini kullandı. "Mehmetçiğimize ateş eden, kanımızı akıtan, canımızı yakan teröristlere hangi vekil göz yumarsa suçludur." diyen Bahçeli, "TBMM'de terörist istemiyoruz, düşman, katil istemiyoruz. Canilerin sırtını sıvazlayan namertleri asla istemiyoruz." dedi.

Yayın Tarihi: 26.12.2023 16:43
Güncelleme Tarihi: 26.12.2023 16:43

MHP Lideri Bahçeli'den sert çıkış: TBMM'de terörist istemiyoruz!

Türkiye, son günlerde terör örgütü PKK'nın saldırılarıyla sarsılıyor. 22 ve 23 Aralık'ta yaşanan hain saldırılarda 12 askerimiz şehit oldu, çok sayıda yaralı var. Bu saldırıların arkasında kimlerin olduğu, hangi ülkelerin destek verdiği, hangi siyasi partilerin sessiz kaldığı merak ediliyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu ve bu sorulara net yanıtlar verdi. Bahçeli, terörle mücadelede Türkiye'nin yanında duranları ve karşısında olanları açıkça ilan etti. İşte Bahçeli'nin çarpıcı açıklamalarından satır başları:

"Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ortak açıklamasına imza atmayarak PKK'nın safına geçen, şehitlerimizin kemiklerini sızlatan, gazilerimizi sukutuhayal uğratan bugünkü CHP, DEM kadar milli güvenlik tehdididir. Görevdeki CHP yönetimi, bizim nazarımızda yok hükmündedir. CHP, işgal edilmiş, Türkiye düşmanlarının eline geçmiştir" ifadelerini kullanan MHP lideri Bahçeli, sözlerine şu şekilde devam etti:

"22 Aralık ve 23 Aralık'ta 12 kahraman evladımızın şehit olması; İsrail'den ABD'ye, bazı Orta Doğu ülkelerinden Avrupa ülkelerine kadar müştereken kurulan saldırı ve suikast düzeneğinin harekete geçirilmesinin kahredici sonucudur. Mülevves niyet ve hedeflerin farkındayız. Tetiği çeken PKK'lı teröristtir; ancak silahı temin eden, mermiyi veren, hedefi gösteren, eylem zamanını belirleyen, taktik ve stratejik hedefleri tayin eden güçler de terörü ve terörizmi himaye eden alçaklardır"

HER YERDEN ÜSTÜMÜZE GELİYORLAR

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli konuşmasında Türkiye'nin ilerlemesinin önünde engel olmak isteyenlerin bulunduğuna vurgu yaptı. Bahçeli Türkiye ne zaman bir adım ileri atsa çok geçmeden sorunlarla karşılaştığını belirtti. Bu sorunların kaynaklarının farklı olmasında rağmen ortak gayeleri bulunduğuna dikkat çekti. Bahçeli'nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

Bu operasyonda CHP'nin DEM'lenmesi amaçlanmıştır. Bu operasyonda sözde aydınlar, satılmış gazeteciler, kimliksiz ve vatansız sivil toplum kuruluşları, eş güdüm halinde atın arabaya koşulduğu gibi koşulmuşlardır. Ne zaman Türkiye başını kaldırsa, bir adım öne çıksa, adından bahsettirse, sözü geçen bir ülke olsa çok geçmeden farklı kaynaklardan doğsa da aynı gayeye hizmet eden musibetlerle karşılaşıyoruz. Ne zaman küresel zeminde hakkın ve haklının yanında durup, zalime ve zulme hayır desek yumuşak karnımızdan darbe alıyoruz. Ne zaman yürümeyi bırakıp koşalım diyoruz, gelin görün ki karanlık oyunlarla, alçak operasyonlarla, hain organizasyonlarla engellenmek, durdurulmak, oyalanmak, daha korkuncu boğulmak isteniyoruz. Son günlerdeki tartışmalara baktığımızda, aslında hepsinin devletimizin hükümranlık haklarını tahrip, milletimizin de sinir uçlarını tahriş eden provokasyonlar olduğunu görmek mümkündür. Her yerden üstümüze geliyorlar. Her iğrenç yolu deniyorlar. Gözümüzün içine baka baka ihanetin fermanını okuyorlar.

MECLİSTE TERÖRİST İSTEMİYORUZ, KATİL İSTEMİYORUZ

Devlet Bahçeli yaşanan olaylar karşısında sükunetin sağlanması için büyük çaba harcandığını vurguladı ve buna rağmen yapılan tahriklerin bu durumu zorlaştırdığını belirtti. Bahçelinin konuşmasındaki dikkat çeken ayrıntılar şu şekilde:

Dişimizi sıkıyoruz, ya sabır diyoruz, herhangi bir çılgınlığa, herhangi bir taşkın müdahaleye tevessül etmeyelim istiyoruz. Ne var ki estirilen tahrik kampanyası sağduyulu ve soğukkanlı duruşumuzu gittikçe sarsıyor. Hınıslı Said isimli bir haine yapılan övgülerden tutun da bütçe görüşmeleri sürecinde gazi Meclis'in manevi ruhunu ve tarihi dokusunu hırpalayan, milletimizin haysiyet ve onurunu zedeleyen bölücü mesajlara, terör diline kadar duyulmadık, görülmedik, yaşanmadık hiçbir şey kalmamıştır. Öncelikle ve özellikle şunu ifade etmeliyim ki Türkiye Büyük Millet Meclisi teröristlerin, bölücülerin aklanma, paklanma, barınma, sığınma ve meydan okuma mekanı değildir, aksine hizmet eden kim varsa hasmımızdır, vatan hainidir. 

Teröre ve teröristlere karşı hoşgörü ile yaklaşan partilerin suça ortak olduğunu belirten Bahçeli şu ifadelerle sözlerine devam etti:

Milliyetçi Hareket Partisi'nin açık tavrı ve çağrısı şudur; Mehmetlerimize kurşun sıkan, yavrularımızı yetim bırakan, kanımızı döküp canımızı alan teröristlere hangi milletvekili hoşgörüyle ve muhabbetle yaklaşıyorsa suçludur, tarih ve millet önünde hesap vermekten kurtulamayacaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde terörist istemiyoruz, düşman istemiyoruz, katil istemiyoruz, canilerin sırtını sıvazlayan namertleri asla istemiyoruz. PKK lehine gözetleme kulesi işlevi gören, Türk bayrağını hazmedemeyen, İstiklal Marşı'mızı söylemeyen, milli ve manevi ortak değerlerimizi kabullenmeyen, millet mevhumunu benimsemeyen, sözde Kürdistan havariliğinden vazgeçmeyen, Türkçeye rakip dil çıkarmak için her fırsatı ganimet bilen, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne düşman kesilen sözde parti veya partilerin Cumhuriyet'i kuran TBMM'de bulunması, hazine yardımı ve maaş almaları rezalettir, melanettir, cinayettir, zillettir, milletimize karşı en aşağılayıcı muamelemedir.

TERÖRÜ DESTEKLEYEN VEKİLLER  MAHKEMEYE ÇIKARILSIN

Son günlerdeki yaşanan durumlara yönelik ek bir parantez açan Bahçeli terör destek olanlar ve teröristlere yardım ve yataklık yapanlar için uygulanabilecek 4 önerisi olduğunu belirtti. Bahçeli'nin o dört önerisine dair detaylar şu şekilde:

"Gelişmeler karşısında ilk önerim, 57 DEM milletvekilinin maaşının ve bu terör yuvasına ödenecek Hazine yardımının derhal kesilerek, terörle mücadeleye ve şehit ailelerine aktarılmasıdır. İkinci önerim, teröre yardım ve yataklık yapan, somut delillerle suçu sabit görülen sözde milletvekillerinin görüşülmeyi bekleyen dokunulmazlık dosyalarının karara bağlanarak, bu haşeratların acilen mahkemeye çıkarılmasıdır. Üçüncü önerim, yeni anayasa sürecinde, Anayasa Mahkemesi statüsünün, üye yapısının, yargılama usullerinin radikal şekilde ele alınarak, yeniden yapılandırılması ya da bu mahkemenin kapatılmasıdır. Dördüncü önerim de TBMM Genel Kurulu'nda anlam ve ahlaki bağlayıcılığını temelden kaybeden kürsü dokunulmazlığı sınırlarının yeni baştan çizilmesidir. "

MECLİS'TE TERÖRİST GÖRMEYE GÜCÜMÜZ KALMADI

DEM'in soysuz bir eş başkanı demiş ki; 'Kürt sorunu ve Öcalan'a yönelik tecrit devam ettikçe Tekirdağ'lı da Trabzonlu da huzur bulamayacak.' DEM'in onursuz ve şerefsiz bir milletvekili de onurlu çözümün bebek katiliyle diyaloğun başlatılması ve tecridin kaldırılması olarak açıklamış. Bize göre çözüm bellidir ve bilinmektedir. O da terörü ve teröristleri topluca imha etmek, bölücü destekçilerinin acımasızca kökünü kazımaktır. Adalet, bu sayede yerini bulacaktır. HDP'nin devamı, PKK'nın gece görüş dürbünü olan DEM'in TBMM'de daha fazla yer alması, toplumsal ve siyasi tansiyonu kontrol edilemez aşamalara taşıyabilecektir. Ne sahada ne ovada, ne şehirde, ne belediyede, ne dağda, ne mağarada, ne de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde terörist görmeye dayanma gücümüz artık kalmamıştır. Ya bu hesabı sorup, burunlarından fitil fitil getireceğiz ya da ihanetin şımarmasına, gittikçe meydan okumasına sessiz kalıp, yıkımın altında kalacağız. Ya adalet diyeceğiz ya da dış destekli, istihbarat örgütlerinin arka bahçesi olan bölücü terör örgütünün kanlı akıntısında kaybolup gideceğiz. 'Ya devlet başa ya da kuzgun leşe' diyerek duruş göstereceğiz.

CHP YÖNETİMİ BİZİM İÇİN YOK

CHP yönetimine de yüklenen Bahçeli teröre karşı bir araştıralım yaklaşımının kabul edilemeyeceğinin altını çizdi ve sözlerine şu şekilde devam etti:

TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerin milletimizin hissiyatlarını ortaklaşa seslendirmeleri, dünyaya birlik ve beraberlik mesajı vermeleri, bundan mülhem hazırlanan metinlere ön şartsız imza atmaları milli, manevi, ahlaki ve demokratik bir teamüldür. Gazi Meclis'te yer alan hiçbir parti, Türkiye'nin ve Türk milletinin karşı karşıya olduğu bir tehdit veya tehlikeye sessiz ve tepkisiz kalamaz. Kalırsa muarız cepheye fiilen katılmış olacaktır. Aynı zamanda işlenmiş suç ve cinayetlere göz yummuş, onay vermiş sayılacaktır. Hiçbir parti grubunun devasa bir terör sorunu karşısında 'ama, ancak, bir bakalım, bir araştıralım, bilgi alalım' bahanelerine sığınma hakkı da yoktur. DEM ve CHP'nin haricinde TBMM'de Grubu bulunan 4 siyasi parti hazırlanmış ortak açıklama metnine imza koyarak, milletimizin ve devletimizin iradesine ses olmuşlar, terör saldırılarını şiddetle kınamışlardır. Sormak lazımdır ki CHP, bu metnin neresini beğenmedi? CHP, DEM'in peşinde yuvarlana yuvarlana köşesini, siyasi kişiliğini, milli mensubiyetini, ahlaki ve tarihi mirasını kaybetmiştir. Bu kesindir. CHP yönetimi, Türkiye Cumhuriyeti'nin karşısına geçmiştir. Hepsine birden, 'Yazıklar olsun' diyorum. Özgür Özel zıvanadan çıkmış, zırvaya gömülmüş, zirzop siyasetiyle bindiği dalı kesmeye başlamıştır. Terörist Demirtaş'ı selamlayıp, bölücülerin elini eteğini öpen bu gafilin sonunda kafese alınıp, bölücülük narkozuyla uyuşturulduğu ortadadır. Gemlenmiş ve DEM'lenmiş CHP yönetimi, yüz karasına, utanç kaynağına dönüşmüştür. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ortak açıklamasına imza atmayarak, PKK'nın safına geçen, şehitlerimizin kemiklerini sızlatan, gazilerimizi sukutuhayale uğratan bugünkü CHP, DEM kadar milli güvenlik tehdididir. Görevdeki CHP yönetimi bizim nazarımızda yok hükmündedir. CHP, işgal edilmiş, Türkiye düşmanlarının eline geçmiştir."