DOLAR
34,14 -0,05%
EURO
37,99 -0,05%
ALTIN
2.896,47 -0,44%
BITCOIN
2.156.212,92 0,36%

Netanyahu, Golan Tepeleri'ndeki Saldırı Sonrası Savunma Bakanlığı'nda Toplandı

Netanyahu, ABD seyahatinin ardından Golan Tepeleri'ndeki saldırıya cevap vermek için Savunma Bakanlığı'na gitti.

Yayın Tarihi: 28.07.2024 14:50
Güncelleme Tarihi: 28.07.2024 14:50

Netanyahu, Golan Tepeleri'ndeki Saldırı Sonrası Savunma Bakanlığı'nda Toplandı

Netanyahu'dan Golan Tepeleri Açıklaması

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD ziyaretinden döner dönermez; Golan Tepeleri'ndeki Mecdel Şems beldesinde meydana gelen ve 12 kişinin hayatını kaybettiği saldırı sonrası Savunma Bakanlığı'na geçti.

Güvenlik Toplantıları Hız Kazandı

Başkent Tel Aviv'deki Savunma Bakanlığı kompleksi, saldırının ardından güvenlik değerlendirmeleri ve güvenlik kabinesi toplantıları ile yoğun bir mesaiye girdi. Hükümetin basın ofisinden yapılan açıklamaya göre, Netanyahu'nun uçağı İsrail'e indiğinde güvenlik durumu hakkında yapılan değerlendirmeler ışığında toplantılar başlatıldı.

Saldırının Ardındaki İddialar

İsrail ordusu, 27 Temmuz akşamı gerçekleşen ve çoğunluğu çocuk 12 kişinin hayatını kaybettiği roket saldırısının, Lübnan'ın güneyindeki Şeba bölgesinden ateşlendiğini ve bu saldırının sorumlusunun Hizbullah olduğunu bildirdi. Ancak Hizbullah, saldırılarla herhangi bir bağlantılarının bulunmadığını ifade etti.

Netanyahu'nun Açıklaması

Netanyahu, yaptığı yazılı açıklamada, "İsrail, bu ölümcül saldırıyı unutmayacak. Hizbullah, şimdiye kadar ödemediği ağır bir bedel ödeyecek," dedi.

Füze Saldırısı ile İlgili Yorumlar

Mecdel Şems'teki saldırı sırasında uyarı sirenleri çalmaya başladıktan hemen sonra roketin isabet ettiğine dikkat çekilerek, füzenin İsrail'e ait Demir Kubbe hava savunma sistemi tarafından ateşlendiği yönünde iddialar ortaya atıldı. Kimliğinin gizli kalmasını isteyen bir bölge sakini, "Sirenlerin çaldığı anda patlama oldu, füze Demir Kubbe bölgesinden geldi," şeklinde açıklamada bulundu.

Uluslararası Tepkiler

Bu gelişmeler, bölgedeki gerginliğin artmasına ve uluslararası diplomatik müzakerelerin güçsüz kalmasına sebep oldu. Özellikle bölgedeki sivil kayıplar, uluslararası insan hakları örgütlerinin tepkisini çekiyor.