37 Yıl Sonra Unutulmadı
Prof. Dr. Emin Barın, 29 Aralık 1987 tarihinde vefatının üzerinden tam 37 yıl geçti. Türk grafik sanatının önemli isimlerinden biri olan Barın, pek çok ulusal ve uluslararası sergiye imza atmış bir hattat ve cilt sanatçısıdır.
Hayatı ve Eğitim Süreci
2 Haziran 1913'te Bolu'da dünyaya gelen Barın, Bolu'nun tanınmış hattat ve mücellidlerinden Mehmed Tevfîk Efendi'nin oğludur. İlkokul öğrenimi sırasında babasını kaybeden sanatçı, eğitim hayatına Bolu’da devam etmiştir. Ortaokul yıllarında eğitimine büyük katkı sağlayan resim öğretmeni Lutfi Nami Bey sayesinde, İstanbul Erkek Öğretmen Okulu'na parasız yatılı sınavlarını kazanarak girmiştir ve 1932 yılında mezun olmuştur.
1934 yılında Ankara'da Gazi Terbiye Enstitüsü'nün Resim-İş Bölümü'nden mezun olan Barın, kısa bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra sanat eğitimi almış ve önemli ustalarla çalışmıştır.
Sanat Kariyeri ve Başarıları
Barın, Necmettin Okyay'dan klasik Türk ciltçiliği dersleri alarak yetkinliğini artırmış, 1937'de Almanya’ya gönderilmiştir. Burada, 1938'de hamburg Kitap Sergisi'nde birincilik ödülü kazanarak uluslararası alanda tanınmaya başlamıştır. 1943'te İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde sergi açmanın yanı sıra akademik kadroya katılmıştır.
1946 yılında yeni madeni para yazılarının hazırlanmasında görev almış, 1955'te Yunus Emre'nin mezarındaki yazılarıyla dikkat çekmiştir. 1973 yılında Alman Kitap Sanatkarları Derneği onur üyesi olurken, 1968-1971 yılları arasında Gülbenkyan Müzesi için İslami yazma eserlerin restorasyonunu gerçekleştirmek üzere Portekiz’de yaşamıştır.
Arka Planda Bıraktığı Miras
Prof. Dr. Emin Barın, yaklaşık 200 eser bırakarak Türk sanat tarihine önemli katkılarda bulunmuştur. Anıtkabir'in kitabe yazıları, İstanbul'un önemli yerlerinde yer alan mermer kitabe yazıları ve Portekiz Gülbenkyan Müzesi’ndeki Türk-İslam yazma eserlerinin restorasyonu, başlıca eserleri arasında bulunmaktadır.
Sanatçının hayatı ve eserlerini inceleyen Prof. Önder Küçükerman, "Bir Yazı Sevdalısı: Emin Barın" isimli kitabı 2002 yılında yayınlamıştır. Emin Barın, Türk sanatındaki izleriyle daima anılacak bir isimdir.
