DOLAR
34,28 0,05%
EURO
36,96 0,12%
ALTIN
3.027,61 -0,05%
BITCOIN
2.308.892,7 -0,57%

Tardigradların Radyasyona Karşı Direnci Keşfedildi

Araştırmacılar tardigradların gen yapısını çözerek, radyasyona karşı direnç mekanizmasını ortaya çıkardı.

Yayın Tarihi: 26.10.2024 16:52
Güncelleme Tarihi: 26.10.2024 16:52

Tardigradların Radyasyona Karşı Direnci Keşfedildi

Tardigradların Gen Mekanizması Üzerine Yenilikçi Araştırmalar

Bilim insanları, uzayda hayatta kalabilen mikroskobik canlılar olarak da bilinen tardigradların, insanların hayatta kalamayacağı dozlarda radyasyona karşı direnç geliştiren gen mekanizmalarını çözümledi.

Yeni Tardigrad Türü ve Gen Analizi

Çin'deki araştırmacılar, yaklaşık altı yıl önce Henan eyaletinde buldukları ve Hypsibius henanensis adını verdikleri tardigrad türünün gen yapısını inceledi. Bu incelemelerde, radyasyona maruz kaldığında aktive olan çok sayıda tardigrad geni tespit edildi. Araştırmacılar, bu genlerin DNA'yı radyasyonun yol açtığı zararlardan koruduğu ve hasarları onardığı bir savunma mekanizması oluşturduğunu belirtti.

Uzayda Radyasyon Korumasına Umut

Dünyanın en dayanıklı mikroskopik canlıları arasında yer alan tardigradların bu yeni türünü, insanların hayatta kalamayacağı seviyede radyasyona maruz bırakan bilim insanları, DNA onarımı, hücre bölünmesi ve bağışıklıkla ilgili 2,801 genin aktif hale geldiğini gözlemledi. Araştırmalar, tardigradların pigmentlerinin, insan hücrelerine zararlı reaktif kimyasalların %60 ile %70'ini temizleme potansiyeline sahip olduğunu ortaya koydu. Bu bulgular, astronotların radyasyondan korunmasına ve nükleer kirliliğin temizlenmesine yardımcı olabilir.

Ekstra Sınaî Kullanımlar

Ayrıca, tardigradların aşırı sıcaklıklar ve diğer zorlu koşullara karşı dayanıklılığı, aşıların raf ömrünü uzatma çalışmalarında da kritik bir rol oynayabilir. Araştırmacılar, farklı tür tardigradlar hakkında daha fazla bilgi edinmeyi hedeflediklerini vurguladı.

Tardigradların Hayatta Kalma Kabiliyeti

Tardigradlar, normalde 0.5 ile 1.5 milimetre boyutlarındadır ve "fıçı haline" girdiğinde, sekiz bacağını ve kafasını gövdesine gizleyerek metabolik faaliyetlerini %1 seviyesine düşürür. Bu sıra dışı adaptasyonları sayesinde, sıfırın altında 190 derece soğukta, yüksek tuz derişiminde, vakumlu ortamlarda ve uzayda bile hayatta kalabilmektedirler.

Bu araştırmanın sonuçları, prestijli Science dergisinde yayımlandı.