TBMM Başkanı Kurtulmuş’un Açıklamaları
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, yeni anayasa çalışmaları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayarak, "İlk dört madde tartışması, lüzumsuz bir zaman kaybıdır. Meclisteki partilerin çoğunluğu bu maddelerle ilgili herhangi bir sorun olmadığını ısrarla belirtiyor," dedi.
Suriye Meselesi Üzerine Değerlendirmeler
Kurtulmuş, Suriye rejiminin "Türkiye ile geri çekilme şartını kabul etmeden masaya oturmayız," açıklamasını hatırlatarak, Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüğünü koruma konusundaki tutumunu vurguladı. "Türkiye, iç savaşın başladığı andan itibaren Suriye’nin dağılmasının Orta Doğu'da istikrarsızlık yaratacağına inanıyor," dedi.
İran ve Bölgesel İlişkiler
Kurtulmuş, İran’da yaşanan gelişmelere dair, "Hiçbir ülkenin, bölge ülkeleri arasında yaşanan ihtilafı bir avantaj görerek İsrail meselesini değerlendirmesi mümkün değil," ifadelerini kullandı. Özellikle, bazı son dönem saldırılarının motivasyonlarına dikkat çekerek, terörizmin meşrulaştırıldığı bir ortamda durumu eleştirildi.
Yeni Anayasa Süreci ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yeni anayasa çalışmaları hakkında bilgi veren Kurtulmuş, anayasa yapım sürecinin sağlıklı olması için siyasi diyaloğun önemine değinerek, "Anayasa ortak bir sorundur. Herkesin bu sürece katkıda bulunması gerekmektedir. Anayasa, halkın anayasasıdır," dedi.
İç Politika ve Siyasi Tartışmalar
Kurtulmuş, anayasa sürecinin iç politika tartışmalarına kurban edilmemesi gerektiğinin altını çizdi ve "Bazı siyasetçilerin yanlış cümleler kurduğunu görüyoruz," dedi. Anayasa yapım sürecinin işlemesi için Meclis içindeki saygı ve dil kullanımının önemini vurguladı.
Öngörüler ve Değişimler
1 Ekim 2023'te başlayacak yeni yasama dönemi ve olası anayasa değişiklikleri hakkında, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde bazı revizyonlar olabilir," diyerek, gerekli gördüğü alanlarda değişikliklerin mümkün olabileceğini söyledi. Sonuç
Kurtulmuş’un bu açıklamaları, hem yeni anayasa sürecinin önemini vurgularken, hem de Suriye ve bölgesel gelişmelere dair Türkiye’nin tutumunu netleştirdi. Siyasi diyalogun sürdürülebilirliği ve anayasa çalışmaları için tüm kesimlerin katkı sağlaması gerektiği mesajını verdi.
