DOLAR
34,03 -0,15%
EURO
37,86 -0,19%
ALTIN
2.800,6 0,03%
BITCOIN
2.108.876,67 -2,81%

Türkiye Lahey'de sunumunu yaptı: Gazze, kurala dayalı uluslararası sistem bir yıkım aşamasında

Türkiye, İsrail’in Filistin topraklarında yaptığı işgallerin hukuki boyutunu ele alan duruşmada bugün söz aldı. Lahey’de devam eden Uluslararası Adalet Divanı (UAD) duruşmasında, Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız konuşmasını yaptı.

Yayın Tarihi: 26.02.2024 13:03
Güncelleme Tarihi: 26.02.2024 13:03

Türkiye Lahey'de sunumunu yaptı: Gazze, kurala dayalı uluslararası sistem bir yıkım aşamasında

İsrail’in Filistin topraklarında yaptığı hukuk dışı işgalleri konu alan dava, Divan’da görüşülmeye devam ediyor. Türkiye, 1967’den bu yana yaşananları Divan’a aktaran bilgi ve bulgularını sundu.

Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) İsrail’in Filistin topraklarında yaptığı işgale karşı açılan dava devam ederken söz bugün Türkiye'deydi. Türkiye’nin Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız, bugün duruşmada söz alarak bir konuşma yaptı.

Yıldız'ın konuşmasında, 

"Kurala dayalı uluslararası sistem bir yıkım aşamasında. Bunun nedeni de Filistin halkına uygulanan adaletsizlik. Şu anda UAD davayı değerlendiriyor. Bu dava İsrail'e karşı açılmış 1948 soykırımın önlenmesi ve cezalandırılması çerçevesindeki ihlal iddialarıyla ilgili bir dosya. Bu ihlallerin mevcut durumunu Filistin haklarının nasıl ihlal edildiğinin net görüşü ve Doğu Kudüs dahil Filistin topraklarının işgal altında olduğunun önemli bir kanıtı" ifadeleri yer aldı.

KUTSAL MEKAN İHLALLERİ

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Yıldız, İsrail’in Kudüs’teki kutsal mekanlara yönelik ihlallerini kınadı. Yıldız, Ürdün Kralı 2. Abdullah ile yaptığı görüşmede, İsrail’in uluslararası hukuku ve insan haklarını hiçe saydığını söyledi. Yıldız, Türkiye’nin Filistin halkının yanında olduğunu ve Kudüs’ün tarihi ve dini statüsünün korunması için mücadele edeceğini vurguladı.

BM Güvenlik Konseyi, İsrail’in yaptığı hukuk dışı ve meşru olmayan işlemleri bırakmasını talep etti ve İsrail’in 30 Temmuz 1980 tarihinde meclisinde çıkardığı “Kudüs İsrail'İn başkentidir” yasasını tanımadığını belirtti.

FİLİSTİN HALKINA YÖNELİK TOPLU CEZALANDIRMA POLİTİKASI

İsrail’in Filistin topraklarına yönelik saldırıları, uluslararası toplumun tepkisini çekiyor. Türkiye Cumhuriyeti, İsrail’in sivillere karşı işlediği insanlık suçlarını şiddetle kınadığını ve reddettiğini açıkladı. İsrail’in 7 Ekim’den bu yana devam eden saldırılarında 30 bin sivilin öldüğü, 2,5 milyon sivilin temel ihtiyaçlardan mahrum bırakıldığı ve 2 milyon Filistinlinin evlerinden sürüldüğü belirtildi. Türkiye Cumhuriyeti, İsrail’in Filistin halkına yönelik toplu cezalandırma politikasına son vermesi ve uluslararası hukuka saygı göstermesi çağrısında bulundu şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye Cumhuriyeti çok güçlü bir şekilde sivillere yapılan saldırıları kınıyor ve reddediyor. 7 Ekim'den bu yana 30 bin kadar sivil hayatını kaybetti. Bu kişilerin büyük bir çoğunluğu kadın ve çocuktan oluşuyor. 2,5 milyon sivil ise İsrail ambargosu nedeniyle hayatta kalmaları için gerekli olan su, gıda, yakıt ve elektriğe erişim sağlayamıyor. İbadethanaaler, hastaneler ve okullar herhangi bir ayrım yapılmadan hedef alınıyor. 2 milyon Filistinli yerlerinden edildi. İsrail saldırıları toplu bir cezalandırmaya dönüştü"

İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜME DESTEK

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, İsrail’in Filistin topraklarında, Doğu Kudüs’ü de kapsayan işgalci politika ve uygulamalarının hukuki yansımaları hakkında “danışma görüşü” istemişti. Bu talep üzerine, kamuya açık olan duruşmalar geçen hafta başladı.

Yıldız, Türkiye’nin iki devletli çözüme olan desteğini vurguladı ve Doğu Kudüs’ün başkenti olduğu, 1967 sınırlarına dayanan bir Filistin Devleti oluşturulmasının önemine dikkat çekti.

KUTSAL ALANLARIN KORUNMASI GEREKLİLİĞİNE VURGU

İsrail-Filistin çatışması, 2023 yılının Nisan ayında yeniden alevlendi. İsrail polisinin Ramazan ayında Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemesi ve Doğu Kudüs’teki Şeyh Cerrah mahallesinde Filistinli ailelerin evlerinden zorla çıkarılması planı, Filistinlilerin büyük tepkisine neden oldu. İsrail’in uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletler kararlarını ihlal eden tek taraflı eylemleri, iki devletli çözümü imkansız hale getiriyor. İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında yürüttüğü hukuk dışı yerleşim faaliyetleri, bölgede kalıcı barışın önündeki en büyük engel olarak görülüyor.

İsrail, hukuk dışı tek taraflı eylemlerine devam etmiş ve BM kararlarını hiçe saymıştır. İki devletli vizyonu tehlikeye atmıştır. Hukuk dışı yerleşim çalışmaları genişleyerek devam etmiş ve şu anda da işgal altındaki Filistin'in Doğu Kudüs de dahil olmak üzere artık topraklarında kalıcı barışın gelmesi konusuna da çok büyük balta vurmaktadır

Kutsal mekanların durumu ve korunması, İsrail-Filistin çatışmasında en kritik konulardan biri olarak öne çıktı.

Yıldız, “Doğu Kudüs'te El Aksa Camii ve Harem-i Şerif ki bunlar tüm dünyadaki Müslümanlar için kutsal yerlerdir. Kutsallıkları geçmişten bugüne hep korunmuştur ve korunmak durumundadır. Kudüs'teki Harem-i Şerif de dahil olmak üzere Osmanlı döneminde buraların korunmasına başlanmıştır” dedi. 

Hollanda’nın Lahey şehrindeki mahkemede 50’den fazla ülke argümanlarını ortaya koyuyor. Türkiye’nin de içinde olduğu 52 devlet ile birlikte Arap Ligi, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Afrika Birliği, 19 Şubat’ta Filistin’in ardından 26 Şubat’a kadar sürecek olan 30’ar dakikalık sözlü sunumlarını Maldivler ile bitirecek.