DOLAR
34,11 -0,29%
EURO
38,09 -0,08%
ALTIN
2.860,61 -1,2%
BITCOIN
2.165.255,23 -0,63%

UCM, Netanyahu ve Gallant Hakkında Bekleyen Tutuklama Kararı Eleştiriliyor

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Netanyahu ve Galant için tutuklama talebi 4 aydır bekliyor, uzmanlar çifte standart eleştirisi yapıyor.

Yayın Tarihi: 20.09.2024 11:03
Güncelleme Tarihi: 20.09.2024 11:03

UCM, Netanyahu ve Gallant Hakkında Bekleyen Tutuklama Kararı Eleştiriliyor

UCM, Netanyahu ve Gallant için Tutuklama Kararını Bekletiyor

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Ön İnceleme Dairesi, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında 20 Mayıs'ta alınan tutuklama talebini 4 aydır değerlendirmiyor. Bu gecikme, birçok uzmanın dikkatini çekmekte ve mahkemeyi eleştirmektedir.

Çifte Standart İddiası

Dünya genelinde kabul gören adalet normlarına rağmen UCM’nin Filistin davasında aldığı bu kararın gecikmesi, uzmanlar tarafından "çifte standart" uygulaması olarak nitelendirilmektedir.

UCM Başsavcısı Karim Khan, 20 Mayıs’ta Netanyahu ve Gallant’ın yanı sıra üç Hamas lideri için de tutuklama talebinde bulunmuştu. Ancak, bu durum karşısında özellikle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında 24 gün içerisinde tutuklama kararı verilmesi dikkat çekici bir kıyaslama oluşturmaktadır.

Uzman Görüşleri

Liverpool John Moores Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Triestino Mariniello, UCM’nin gecikmesinin Filistin'deki durumu daha da kritik hale getirdiğini ifade etti. "Mahkeme, Filistin'deki durumun ciddiyetini göz önünde bulundurarak hızlanmalı," dedi.

York Üniversitesi'nden Dr. Heidi Matthews ise, UCM'nin tutuklama talebinin gecikmesinin soruşturmanın sürecini olumsuz etkilediğini belirtti. Matthews, mahkemenin siyasi baskılar nedeniyle dikkatli bir yaklaşım benimsediğini kaydetti.

UCM'nin Önceki Performansı

Geçmişte UCM, Libya'nın eski lideri Muammer Kaddafi hakkında 42 günde tutuklama kararı verirken, Filistin'deki durumu göz ardı etmekle eleştiriliyor. Mevcut durumda UCM’nin, herhangi bir cesaret gösterememesi uluslararası kamuoyunda rahatsızlık yaratıyor.

Sonuç

UCM’nin yaklaşımı, uluslararası adaletin sağlanmasında ne derece etkin olduğuna dair ciddi tartışmalar yaratmakta. Yönetici pozisyonundaki kişilerin, uluslararası hukuk açısından hesap vermesi gerektiği gerçeği, mahkemeye olan güveni tehdit etmekte. Vurgu, hesap sorulması gereken durumların avukatları tarafından güçlü bir şekilde dile getiriliyor.