Hakkari'nin Kırıkdağ köyünde yaşayan Hamdi Akdoğan, 11 yıl önce keşfettiği kaya balıyla ilgili heyecan verici bir hikayeye sahip. Akdoğan, Cilo Dağı eteklerinde bulunan bu eşsiz doğal hazineyi yıllardır koruyor ve bu yıl kilosunu 2 bin 500 TL'ye satışa çıkardı. İşte detaylar...
KİLOSU 2 BİN 500 TL'YE ÇIKTI
Kaya balı keşfi 11 yıl önce gerçekleşti ve o günden beri Akdoğan, bu arı yuvalarına gözü gibi bakıyor. Cilo Dağı'nın 3 bin rakımlı zirvelerinde bulunan bu kaya balları, her yıl titiz bir bakıma tabi tutuluyor ve aylarca nöbeti tutuluyor. İlkbaharın gelmesiyle birlikte kontrol edilen arı yuvaları, sonbaharda ballarını sunuyor. İşte ayrıntılar...
Akdoğan'ın bu eşsiz doğal balı, tamamen doğal ve saf bir ürün olarak kabul ediliyor. Bu bölgede her yıl yaklaşık 40 kilogram bal üretildiği belirtiliyor. Bu da, bu nadir ve lezzetli balın değerini daha da artırıyor.
Hamdi Akdoğan, kaya balının kilosunu 2 bin 500 TL'den satışa sunduğunu belirtiyor. Bu, doğal bir ürünün kıymetini gösteriyor ve aynı zamanda bu nadir bulunan kaynakların korunmasına da katkı sağlıyor. Akdoğan'ın özverili çalışmaları ve doğanın bu eşsiz hediyesini koruma tutkusu, hem yerel ekonomiye katkıda bulunuyor hem de doğal kaynakların sürdürülebilirliğine dikkat çekiyor.
Sonuç olarak, Hamdi Akdoğan'ın 11 yıl önce keşfettiği kaya balı, sadece bir doğal ürün değil, aynı zamanda yerel bir hazine ve sürdürülebilir bir kaynaktır. Bu öykü, doğal kaynakların korunması ve yerel ekonomiye katkı sağlama açısından ilham verici bir örnek sunmaktadır.
Hamdi Akdoğan, çiftçilikle uğraşan bir vatandaş olarak 11 yıl önce Cilo Dağı eteklerinde keşfettiği kaya balıyla ilginç bir hikayeye sahip. Cilo Dağı'nın eteklerinde gezerken kayalar arasında arı yuvaları fark etti. Bu yabani arılar, doğadan aldıkları bitki özleriyle şeker ve ilaç kullanmadan doğal bal üretiyorlardı. Akdoğan, bu kaya balının peşinden gitmeye karar verdi.
Hamdi Akdoğan, kaya balını bulduktan sonra her mevsimi bir arada yaşayan Kırıkdağ köyünde bu arıları korumak için gece gündüz nöbet tuttu. İlkbaharın gelmesiyle birlikte bu arı yuvalarını kontrol etmeye başladı ve sonbaharda kaya balını topladı. Cilo Dağı'nın 3 bin rakımlı zirvelerine tırmanarak, tüm tehlikelere rağmen bu özel balı topladı.
Bu arılar, zengin bitki çeşitliliği ve doğal çevre sayesinde şeker ve ilaç kullanmadan saf ve doğal bal üretiyorlar. Akdoğan, bu kaya balını köye getirip özel müşterilere satmaya başladıktan sonra, zamanla yurtdışına da ihraç etmeye başladı. Norveç, İsviçre, İran ve Irak gibi ülkelere bu özel ürünü gönderdi.
Hamdi Akdoğan, kaya balını Cilo Dağı'nın zorlu koşullarında elde ettiklerini ve her sene bakımını yaparak özenle koruduklarını söylüyor. Bu özel doğal bal, bölgede bulunan yabani arıların emeğiyle oluşuyor ve her bir damlası değerlidir. Akdoğan'ın bu özverili çalışmaları, doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir bir şekilde değerlendirilmesi açısından önemli bir örnek teşkil ediyor.
Sonuç olarak, Hamdi Akdoğan'ın 11 yıl önce keşfettiği kaya balı, sadece doğal bir ürün değil, aynı zamanda bir doğa mucizesi ve yerel bir hazinedir. Bu hikaye, doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılması konusunda ilham verici bir örnektir.