Gıda Mühendisliği yapan Nurten Sırma, vatandaşları markasını bilmedikleri zeytinyağını almamaları konusunda uyarıyor.
“ZEYTİNYAĞINA FARKLI YAĞLARI KARIŞTIRIYORLAR”
Nurten Sırma, şunları söyledi:
“Zeytinyağı sofraların vazgeçilmezidir ancak son birkaç yıldır Türkiye ve dünya fiyat ve rekor kıtlık sorunu yaşıyor. Dünya çapında yaşanan kuraklık nedeniyle kıtlıklar yaşandı. Dünya çapında zeytinyağı üretiminin yanı sıra üretimi de sürüyor. Bu eksiklik ülkemizde de mevcut. Ancak buna gıda enflasyonunu da eklediğimizde çok yüksek fiyatlar ile karşılaşıyoruz. Edebiyat fiyatları gerçekten zirveye ulaştı. Şu anda zeytinyağının litre fiyatı 320 ile 330 euro arasında değişiyor. Artık insanlar zeytinyağı alırken en düşük fiyatı ödemek istiyor. Ancak bunu fırsat olarak gören kötü niyetli üreticiler de var. Öyle ki palm yağı, kanola yağı, pamuk tohumu yağı, ayçiçek yağı gibi farklı yağları gerçek zeytinyağına karıştırarak bir karışım oluşturup maliyetleri düşürüyorlar. Maliyet düşürmek aslında insan sağlığına zararlı ama öyle olmadığı çok açık ve kayıt dışı üretim yapıyorlar. Peki hijyenik mi? Bu, zeytinyağının sahtesini yapmak, insanların sağlığıyla ve parasıyla oynamaktır"
“GERÇEK ZEYTİNYAĞI LABORATUVAR ŞARTLARINDA TESPİT EDİLEBİLİR”
Nurten Sırma, "Gıda sahtekarlığı önemli bir konu" derken şöyle devam etti: "İnsanlar zeytinyağı sahteciliğini anlamaya çalışıyor. Sahte zeytinyağını bakarak, koklayarak veya tadarak tespit edip edemeyeceğimi sordular. Hatta bazen evde riskli deneyler bile yapıyorlar. çine asit dökerek gerçek olup olmadığını tespit etmeye çalışıyorlar. Zeytinyağı donabilir mi? Çok fazla deneyim var. Bu deneyimler gerçeği gösteriyor mu? Gerçek zeytinyağını bu şekilde anlamak gerçekten çok zor.
Çünkü gerçek olan zeytinyağı laboratuvar koşullarında analiz edilebilmektedir. Tadını, görünüşünü ve kokusunu ancak bu alanda uzman olanlar anlayabilir. Dolayısıyla bu alanda uzman olan herkes anlayabilir. Zeytinyağının asitliği arttıkça kalitesi düşer. Zeytinyağını şu şekilde düşünün: Raflarda natürel sızma yağ, soğuk sıkım yağ, riviera yağı ve diğer pirina yağları olarak sınıflandırılır. Gerçek zeytinyağı, asitliği daha düşük, asitliği 0,8'e kadar çıkan, daha kaliteli ve daha lezzetli bir üründür. Ancak ürün preslenmeden önce depolandığında asitlik seviyeleri artıyor veya bölgeye göre değişiklik gösteriyor."
"Ürünleri, zeytinin kokusunu, tadını ve rengini taklit ediyor”
Nurten Sırma, "E-ticaret platformu var. E-ticaret sitelerinde 5 litrelik şişelenmiş yağ satışı yapılmaktadır. Asitliğin ne olduğunu, fiyatının düşük olup olmadığını, sahte olup olmadığını, güvenli yağ olup olmadığını veya hangi firmanın sattığını bilmiyoruz. Güven algısı yaratıyorlar. Bunu şu şekilde düşünün. Şu veya bu birlik, şu veya bu kooperatif ama bunlar gerçek anlamda bu standartlara sahip kuruluşlar mı, bilmiyorum.
Böyle bir güven algısıyla yağın ya da yağ karışımının çok kalitesiz olduğunu arkasında görebiliyoruz. Bir bakıma insanların cebindeki parayla oynuyoruz. Bu pahalı ürünlere ulaşamayan vatandaşlar bilmelidir ki piyasada daha birçok sahte ürün bulunmaktadır. Lütfen menşei bilinmeyen ürünleri satın almayın. İnsanlar bazen marketten almayı tercih ediyorlar. bazen de yol kenarlarında üzerinde etiketi olmayan 5 litrelik plastik şişelerde satılan yağlar oluyor ve ürünün hangi bölgeden geldiği belli olmuyor. Asitlik düzeyi, soğuk sıkım zeytinyağı mı yoksa gerçek yağ mı, içine farklı yağlar karıştırılıp karıştırılmadığı hakkında bilgimiz yoktur. Dolayısıyla markasını bilmediğimiz, denetimsiz yerden zeytinyağı almak çok riskli. Bu nedenle piyasadan satın almak güvenilir yol değildir. Gerçek zeytinyağının kokusu, tadı ve lezzeti çok önemlidir. Alındığında boğazı yakan bir zeytin kokusu veya iştah açıcı bir tat bekleyin; Bazen sahteciler de bu yöntemi kullanabilir. Yani zeytinin kokusu, tadı ve rengi kimyasal olarak taklit edilebiliyor.” dedi.
