Botoks etkisi yapıyor, cilde kolajen depoluyor! Gençleşmenin sırrı bu yöntemde

Kolajen, vücudumuzun en önemli proteinlerinden biridir. Cildimizin, saçlarımızın, tırnaklarımızın, eklemlerimizin ve organlarımızın sağlıklı ve güzel kalmasını sağlar. Ancak yaş ilerledikçe, vücudumuzun ürettiği kolajen miktarı azalır ve kolajen eksikliği ortaya çıkar. Peki, kolajen eksikliğini nasıl önleyebiliriz? Hangi besinler kolajen içerir? İşte kolajen eksikliği hakkında bilmeniz gerekenler… KOLAJEN NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİDİR? Kolajen, vücudumuzda bulunan proteinlerin yaklaşık %30’unu oluşturan bir yapısal proteindir. Kolajen, cildimizin, saçlarımızın, tırnaklarımızın, eklemlerimizin, kemiklerimizin, kaslarımızın, tendonlarımızın, bağ dokularımızın, dişlerimizin, gözlerimizin ve organlarımızın yapısında bulunur. Kolajen, bu dokulara esneklik, dayanıklılık, nem, canlılık ve gençlik verir. Kolajen, aynı zamanda vücudumuzun yaralarını iyileştirmeye, toksinleri atmasına, bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve metabolizmayı hızlandırmaya yardımcı olur. Kolajen, vücudumuz tarafından amino asitlerden üretilir. Amino asitler, proteinlerin yapı taşlarıdır ve besinlerden alınır. Kolajen üretimi için en önemli amino asitler glisin, prolin ve lizindir. Bu amino asitler, A vitamini, C vitamini, çinko, bakır, sülfür ve silikon gibi bazı vitamin ve minerallerin de yardımıyla kolajen sentezlenir. Kolajen üretimi, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu kadar devam eder. KOLAJEN EKSİKLİĞİ NASIL OLUŞUR VE BELİRTİLERİ NELERDİR? Kolajen eksikliği, vücudumuzun yeterli miktarda kolajen üretememesi veya ürettiği kolajenin kalitesinin düşmesi durumunda ortaya çıkar. Kolajen eksikliğinin en önemli nedeni yaşlanmadır. Yaş ilerledikçe, vücudumuzun kolajen üretimi yavaşlar ve üretilen kolajenin kalitesi azalır. Bu da kolajenin görev yaptığı dokuların zayıflamasına ve işlevlerinin bozulmasına neden olur. Kolajen eksikliğinin diğer nedenleri arasında şunlar sayılabilir: Sigara İçmek Sigara, vücudumuzun oksijen almasını engeller ve serbest radikallerin oluşmasına neden olur. Bu da kolajen üretimini azaltır ve kolajenin hasar görmesine neden olur. Güneş Işığına Maruz Kalmak Güneş ışığı, cildimizdeki kolajeni parçalayan ve elastikiyetini kaybettiren UVA ve UVB ışınları içerir. Bu da cildimizin kırışmasına ve lekelenmesine neden olur. Şekerli Gıdalar Tüketmek Şekerli gıdalar, vücudumuzda glikasyon adı verilen bir reaksiyona neden olur. Bu reaksiyonda, şeker molekülleri kolajen molekülleriyle birleşir ve kolajenin sertleşmesine ve işlevini yitirmesine neden olur. Yetersiz Beslenmek Kolajen üretimi için gerekli olan amino asit, vitamin ve mineral gibi besin öğelerinin yeterli miktarda alınmaması, kolajen eksikliğine neden olur. Bazı Hastalıklar Diyabet, romatoid artrit, skleroderma, lupus gibi bazı hastalıklar, vücudumuzun kolajen üretimini veya yapısını bozar ve kolajen eksikliğine neden olur. Kolajen eksikliğinin belirtileri, kolajenin görev yaptığı dokulara göre değişir. Genel olarak, kolajen eksikliğinin belirtileri şunlardır: * Ciltte kuru, pul pul, sarkık, kırışık, lekeli ve cansız bir görünüm * Saçlarda dökülme, kırılma, matlık ve incelme * Tırnaklarda kırılma, soyulma, zayıflama ve renk değişimi * Eklemlerde ağrı, şişlik, iltihaplanma, hareket kısıtlılığı ve kireçlenme * Kemiklerde zayıflama, kırılma, osteoporoz ve osteoartrit * Kaslarda zayıflama, güç kaybı, kasılma ve yorgunluk * Sindirim sisteminde gaz, şişkinlik, kabızlık, reflü ve irritabl bağırsak sendromu * Dişlerde çürüme, diş eti iltihabı, diş kaybı ve ağız kokusu * Gözlerde kuruluk, kızarıklık, yanma, batma ve görme bozukluğu * Organlarda işlev bozukluğu, enfeksiyon, iltihaplanma ve yetmezlik KOLAJEN EKSİKLİĞİ NASIL GİDERİLİR? Kolajen eksikliği, hem vücudumuzun kendi ürettiği hem de dışarıdan aldığımız kolajen ile giderilebilir. Kolajen eksikliğini gidermek için şu yöntemler uygulanabilir: Sağlıklı Beslenmek Kolajen üretimini desteklemek için amino asit içeren, A vitamini, C vitamini, çinko, bakır, sülfür ve silikon gibi vitamin ve mineraller açısından zengin gıdalar tüketmek gerekir. Bu bağlamda, et, tavuk, balık, yumurta, süt, peynir, yoğurt, kemik suyu, sakatat, soya, fasulye, nohut, mercimek, fındık, badem, ceviz, zeytin, kereviz, salatalık, lahana, roka, ıspanak, maydanoz, havuç, patates, kavun, kayısı, limon, portakal, greyfurt, ananas, kivi, çilek, böğürtlen, kiraz, nar, yaban mersini gibi besinler tüketilebilir. Kolajen Takviyesi Almak Kolajen eksikliğini gidermek için, doktorun tavsiyesiyle kolajen takviyesi alınabilir. Kolajen takviyeleri, hayvan veya bitki kaynaklı olabilir. Kolajen takviyeleri, tablet, kapsül, toz, sıvı veya jel formunda olabilir. Kolajen takviyeleri, vücudumuzun kolajen ihtiyacını karşılar ve cildimizin, saçlarımızın, tırnaklarımızın, eklemlerimizin ve organlarımızın sağlığını destekler. Cilt Bakımı Yapmak Kolajen eksikliği, cildimizin görünümünü ve kalitesini olumsuz etkiler. Bu nedenle, cilt bakımı yapmak, kolajen eksikliğini gidermeye yardımcı olur. Cilt bakımı yaparken, kolajen içeren veya kolajen üretimini arttıran kremler, serumlar, maskeler, losyonlar gibi ürünler kullanılabilir. Ayrıca, cildi temizlemek, nemlendirmek, toniklemek, peeling yapmak, masaj yapmak gibi işlemler de cildin kolajen yapısını korumaya ve güçlendirmeye yardımcı olur. Kolajen içeren Kozmetik Uygulamalar Yaptırmak Kolajen eksikliği, cildimizin kırışmasına, sarkmasına, lekelenmesine ve cansızlaşmasına neden olur. Bu durumda, kolajen içeren kozmetik uygulamalar yaptırmak, cildimizin gençleşmesine ve güzelleşmesine katkı sağlar. Kolajen içeren kozmetik uygulamalar arasında, kolajen dolgu, kolajen iğne, kolajen maskesi, kolajen terapi, kolajen lift, kolajen lazer, kolajen radyofrekans gibi yöntemler sayılabilir. Bu yöntemler, cildin kolajen seviyesini arttırır, cildin sıkılaşmasını, dolgunlaşmasını, aydınlanmasını ve canlanmasını sağlar.

Botoks etkisi yapıyor, cilde kolajen depoluyor! Gençleşmenin sırrı bu yöntemde

Kolajen eksikliği, bu dokuların zayıflamasına ve işlevlerinin bozulmasına neden olur. Peki kolajen eksikliği nasıl oluşur, belirtileri nelerdir? Cildi nasıl koruruz ve güzelleştiririz? Cilde kolajen sağlayan besinler hangileridir? Tüm merak edilenler haberimizde...