DOLAR
34,62 -0,06%
EURO
36,63 -0,32%
ALTIN
2.929,52 0,27%
BITCOIN
3.315.014,51 0,58%

Canan Karatay açıkladı: Parkison'a davet çıkarıyor!

Hastalıklar ve sağlıklı beslenme konusundaki açıklamalarıyla adından sürekli olarak söz ettiren Prof. Dr. Canan Karatay, son açıklamasında Parkinson hastalığına sebep olan toksinlerin her birini listeledi. Uzman isim ayrıca nörodejeneratif hastalıkların nasıl önlenebileceğini de açıklarken “En Tehlikeli!” şeklinde ifadeler kullanarak bir önemli uyarılarda bulundu.

Yayın Tarihi: 18.12.2023 18:07
Güncelleme Tarihi: 18.12.2023 18:07

Canan Karatay açıkladı: Parkison'a davet çıkarıyor!

Prof. Dr. Canan Karatay, çığır açıcı açıklamalarıyla sık sık gündeme gelen dahiliye uzmanıdır. Karatay, "Parkinson hastalığı vücutta, beyinde ve sinir sisteminde oluşan mesajların bozulmasının bir belirtisidir." şeklinde bir uyarıda bulunurken ayrıca en sık görülen semptomları da listeledi.

“BÜTÜN BUNLARIN NEDENİ TOKSİNLER"

"En önemli belirtilerden biri el titremesidir. Ancak el titremesi olan herkeste Parkinson hastalığı yoktur. Önce burada konuşmak istiyorum. Parkinson hastalığı olan kişiler ya Parkinson'dur ya da Alzheimer'dır! İkisi de genetik değildir, bulaşamaz." diyen Prof. Dr. Canan Karatay, Bütün bunların nedeni vücuda giren toksinlerdir" diye açıklıyor. Prof. Dr. Karatay'ın açıklamasında ayrıca "Vücuda giren toksinler, bazı yabancı maddeler ve başta alüminyum olmak kaydıyla ağır maddeler nörotransmiter sistemini bozar. Bu da beyindeki sinir hücrelerinin aktivitesini bozar. Bu nedenle ALS de aynıdır." ifadelerini de kullanıyor.

CANAN KARATAY'DAN UYARI: "EN TEHLİKELİSİ..."

Canan Karatay açıkladı Parkison'a davet çıkarıyor!

ALS ve Parkinson hastalığı olan insanların çoğunda D vitamini ile birlikte yot eksikliği bulunduğunu belirten Prof. Dr. Karatay, "Bu da bilimsel olarak kanıtlandı." dedi.

"TEMELİNDE İSE MİDE, BAĞIRSAK BOZUKLUKLARI YATMAKTADIR"

Bunların ilaç eksikliğinden değil de, vücudun toksinle dolu olmasından kaynaklandığını vurgulayan Canan Karatay, şöyle devam etti:

"Bu toksinlerin başında elbette alüminyum gelmekte. Nano alüminyum dediğimiz şey en tehlikelisidir. Koldaki sıvıyla temas eden nano alüminyum normalde ağır metal şeklinde kabul ediliyor. Hücrelerin ve sinir sisteminin normal işleyişini ve işleyişini engeller. Hücreler fizyolojik görevlerini yerine getiremezler. Dolayısıyla nörolojik iletişim bozukluğu var. Tabii ki asıl sebep sindirim bozukluklarıdır.

Burun tıkanıklığı, kabızlık ve ishalin vücudun mikrobiyotasının bozulduğunu ve vücudunuzun altında yatan mikrobiyotanın serotonin üretemediğini gösterdiğini belirtmek gerekir. Bu da bağırsaklarımız ve burnumuzdaki mikrobiyotanın dopamin üretemediğini ve eksikliğinin beyin ve sinir sistemindeki hücrelerde iletim bozukluklarına neden olduğunu gösteriyor. İletim sisteminin en önemli unsurlarından biri de elbette vücuttaki mineral dengesidir. Kristalize kaya tuzu bunu sağlar."

KARATAY UYARISINI TEKRARLIYOR: “ÇOK ZEHİRLİ!”

Sofra tuzunun tehlikelerinden bahseden Prof. Dr. Canan Karatay, konuya ilişkin değerlendirmesinde "Çok zehirlidir. Ancak kristalize kaya tuzu eksikliği artar ve Alzheimer hastalığı, ALS hastalığı ve Parkinson hastalığının bulaşmasına neden olur." ifadelerini kullandı.

"ŞEKER HASTALIĞI ÇAĞIMIZIN VEBASI!"

Vitaminlerin sinir sistemi için de önemli olduğunu belirten uzman isim, şöyle konuştu:

"B vitaminleri çok önemli. Bütün bunların sebebi diyabet ve yüksek insülin. Diyabet yüzyılımızın belası ve bunu hiç konuşmuyoruz. Miktarın önüne geçilebilir. Şeker ve insülin yüksekliği genetik değildir. Yapılanlar ömür boyu sürmez. Kolesterol ilacı dediğimiz statinler tehlikelidir çünkü bu hastalık hücrelerini, beyin hücrelerini, sinir hücrelerini ve böbrek hücrelerini öldürürler. Antibiyotikler ve antidepresanlar diğer ilaçlarla birlikte bağırsak florasını bozmasından dolayı ehlikelidir. Tiroid ilaçları da iletimi hızlandırdığı, çarpıntı veya terlemeye neden olduğu ve vücudun metabolizmasını bozduğu için tehlikelidir. Onlardan uzak durun efendim.

Kaya tuzu ve vitaminler çok önemlidir. İyot aynı zamanda sinir sistemimizin normal çalışmasına da yardımcı olur. Hastayı gözlemlediğimde idrardaki iyot miktarı çok azdı. Diş macununun içerdiği bromür, klorür ve florür vücuda girerek deiyodinat oluşturarak Alzheimer veya Parkinson hastalığına neden olur. Kanser dediğimiz hastalıkların ve kronik dejeneratif hastalıkların hepsinin kökeninin bu olduğunu söyleyebilirim.

Bu nedenle tekrar etmekte fayda var. Vücut iyi nemlendirilmiş olacaktır. Tuzlu ve bikarbonatlı sular önemlidir. Elbette glutenden uzak duracağız. Nedeni ise glutenin bağırsak mikrobiyomunu bozmasıdır.

Ömür boyu kullanılan ilaçlar hiçbir hastalığı tedavi edemez."